12. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/1687 Karar No: 2010/13482 Karar Tarihi: 01.06.2010
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/1687 Esas 2010/13482 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2010/1687 E. , 2010/13482 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kemer İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 17/06/2009 NUMARASI : 2008/185-2009/161
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : 1) Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE; 2) Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapılmış ve borçluya icra emri tebliğ edilmiştir. Borçlu, diğer nedenlerle birlikte şikayetinde, hesap kat ihtarı şirketin adresine tebliğ edilmediğinden, ödeme emri gönderilmesi gerektiğini belirterek takibin iptalini talep etmiştir. İİK.nun 150/ı maddesinde “… ipotek akit tablosu, kayıtsız şartsız bir para borcunu ihtiva etmese dahi krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa-orta-uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayri nakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin noter marifetiyle krediyi kullanan tarafa kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adresine gönderildiğine dair, noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ederse icra müdürü, bu kanunun 149. maddesi gereğince işlem yapar.” hükmü getirilmiştir. Somut olayda, takip konusu alacağın, bankaca kullandırılan kredinin teminatı olmak üzere verilen üst sınır ipoteğinden kaynaklandığı, kredi sözleşmesine ilişkin hesap kat ihtarnamesi ve hesap özetinin tebliğ edildiği adresin, kredi sözleşmesinde veya ipotek akit tablosunda yer alan adresten farklı olduğu görülmektedir. Bu durumda, yukarıda anılan maddede belirtilen şekilde, usulüne uygun, hesap özeti ve ihtarname tebliğ edilmediğinden, borçluya icra emri gönderilmesi mümkün değildir. O halde, mahkemece, icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, talebe uygun olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma sebebine göre borçlu vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 01/06/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.