17. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/4829 Karar No: 2016/7261 Karar Tarihi: 13.06.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/4829 Esas 2016/7261 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2016/4829 E. , 2016/7261 K. "İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili şirket nezdinde kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan ... plakalı aracın davalının sorumluluğunda bulunan butonlu dubanın üzerinden geçtiği esnada dubanın kalkması sonucu 29/09/2013 tarihinde maddi hasarlı kaza meydana geldiğini, kaza sonrası tutulan resmi tutanağa göre, elektronik dubanın kontrolünden sorumlu kurumun tamamen kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkili şirketçe 04/11/2013 tarihinde 3.957,00-TL 11/11/2013 tarihinde de 6.008,00-TL olmak üzere toplam 9.965,00-TL hasar bedeli ödendiğini belirterek ödemiş olduğu miktarların ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, kazanın olduğu yerin UKOME"nin 20/05/2010 tarih ve 2010/3-4 sayılı kararı gereğince "..." kapsamına alındığını, Belediyece söz konusu yere araç giriş çıkışının yasaklandığını, sadece zorunlu hallerde güvenlik ve sağlıkla ilgili olarak araç girişine izin verildiğini, kaza yapan aracın yasak bölgeye yasak saatte giriş yapmaya çalıştığını ve tamamen kendi kusurundan kaynaklı bir hasar meydana geldiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne,9.140,88-TL nin ödeme tarihi 11/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Davaya konu olayda, otomatik dubaların açılması nedeniyle kazanın meydana geldiği iddiası ile davalı aleyhine husumet yöneltilmiştir. Görev konusu, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden (re"sen) dikkate alınması zorunludur. Belediyelerin de içerisinde bulunduğu kamu tüzel kişileri, kamu hizmeti görmekle yükümlü bulunmaları nedeniyle kamu hizmetleri sırasında verdikleri iddia olunan zararlardan dolayı oluşan sorumlulukları özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Kamu tüzel kişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkileri kullanması sırasında oluşan zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla anılan idarelere karşı hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerekmektedir. O halde mahkemece, davanın HMK 114/1-b.maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde karar verilmesi yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 13.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.