19. Hukuk Dairesi 2016/17268 E. , 2018/1955 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalı şirket yönünden kabulüne diğer davalılar yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -
Davacı vekili, davacı şirket ile davalı şirket arasında bayilik sözleşmesi yapılarak davalı şirkete ait taşınmaz üzerinde davacı lehine 20 yıllık intifa hakkı tesis edildiğini, diğer davalıların bayilik sözleşmesine kefaletlerinin bulunduğunu, Rekabet Kurulu"nun 05.03.2009 tarihli kararı nedeniyle taraflar arasındaki sözleşmenin beş yılı aşan kısmının geçersiz hale geldiğini, davacı şirketin intifa ivazını peşin ödediğini, geçersiz hale gelen sözleşme nedeniyle davalının sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek, davalıya ödenen intifa ivazının karşılıksız kalan kısmının ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili,davalının şirketin ortağı olduğunu, hisselerini 13.11.2007 yılında devrettiğini, iş bu dava ile 18.09.2010 tarihinden itibaren karşılıksız kalan ve sebepsiz zenginleşmeye konu olduğu iddia edilen bedelin faizi ile birlikte tahsilinin talep edildiğini, davalının talep konusu ile ilgili herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını,davaya konu olan 08.11.2005 tarihli intifa hakkı tesisini düzenleyen protokol ile hiçbir ilgisi bulunmadığını, yapılan devir işleminin de davacı yanın bilgisi ve muvafakati dahilinde gerçekleştiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, davalının 08.11.2005 tarihli intifa protokolünün tarafı olmadığını, bu protokolün davalı şirket ile davacı arasında akdedildiğini, tarihsiz taahhütnamede ise 22.02.2005 tarihli "Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi"nden bahsedildiğini, davalının intifa sözleşmesindeki bedele kefil olmadığını savunarak, davanın müvekkili açısından taraf sıfatı yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davacı ile müvekkili şirket arasında bayilik sözleşmesi sonrası tapu müdürlüğünde 5.4.2005 tarihinde 68.330,00 TL bedelle intifa hakkı kurulduğunu ve sonrasında bu hakkın sona erdiğini, davalı şirket ortakları ... ve ..." ın sözleşme imzası sonrası şirket ismi değiştirerek hisselerini halen ortak olan ... ve ... sattığını ve satım sırasında intifa tesisi için bedel alındığının yeni ortaklara beyan edilmediğini, davacının gönderdiği faturanın iade edildiğini,ödemeleri gereken bir meblağ bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı ile davalı şirket arasında bayilik sözleşmesi ve protokol düzenlendiği, 05/04/2005 tarihinde intifa hakkı tesis olunduğu, intifa hakkının 30/09/2010 tarihinde terkin edildiği, davacı tarafından davalı şirkete 20 yıl süre için intifa bedeli ödendiği,kullanılmayan günlere isabet eden intifa hakkının 42.900,27 USD asıl alacak ve 30.172,11 USD faiz olmak üzere toplam 73.072,38 USD (131.888,33 TL) olduğu, kullanılmayan intifa süresine ilişkin bedelden davalı ... Akaryakıt Ürn. Ve Petr. Hayv İnş Mad San Tic Ltd Şti" nin sorumlu olduğu, davalılardan ..."ın Rekabet Kurulu Karar tarihi olan 18.09.2010 tarihinden önce 13.11.2007 tarihinde davalı şirket üzerindeki tüm hisselerini devrettiği, bu nedenle ... "ın davada herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı, davalılardan ..."ın ise; dava konusu 08.11.2005 tarihli intifa protokolünde taraf olmadığı gibi imzası da bulunmadığından intifa bedelinin iadesi ile ilgili bir sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle, davanın davalı şirket yönünden kabulüne, diğer davalılar yönünden reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı şirket vekilinin 20/07/2016 tarihli dilekçesi ile temyiz isteğinden feragat ettiğini bildirdiği ve vekaletnamesinde temyizden feragate yetkisi olduğu anlaşıldığından temyiz isteminin feragat nedeniyle reddine,
2-Dosyada bulunan bila tarihli taahhütnamede kefil sıfatı ile imzası bulunan ... ve ...’ın 500.000,00 TL limit gösterilmek suretiyle sorumlu tutuldukları ve bu sözleşmenin 818 Sayılı Borçlar Kanunu döneminde akdedilmiş olmakla geçerli kefaletin sonuçlarını doğuracağı gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı şirket vekilinin temyiz isteminin feragat nedeniyle reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının ve davalılar ... ve ...’ın diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 10/04/2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davalılar ... ve ...’ın imzaladıkları tarihsiz Taahhütname ile davacı şirket ile davalı şirket arasında imzalanan akaryakıt bayilik sözleşmesinden kaynaklanan davalı şirket yükümlülükleri için bir kefalet söz konusudur.
Dava konusu alacak intifa hakkının erken terkininden kaynaklanmakta olup, akaryakıt bayilik sözleşmesinde bu konuda bir düzenleme bulunmamaktadır.
Dava konusu olay 08.11.2005 tarihli intifa protokolünde bile düzenlenmemiştir.
Bu itibarla yerel mahkemenin bu iki davalıya yönelik davanın reddine ilişkin kararı sonucu itibariyle doğru olup; onanması gerektiği görüşünde olduğumdan saygıdeğer çoğunluğun bozma kararına muhalifim. 10.04.2018