Esas No: 2021/8371
Karar No: 2022/1710
Karar Tarihi: 07.02.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/8371 Esas 2022/1710 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/8371 E. , 2022/1710 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nce başvurunun kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 09/04/2018 tarih 2018/İHK-2642 sayılı itirazın reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davacının sevk ve idaresindeki araç ile çalıntı plakalı başka bir aracın karıştığı çift taraflı trafik kazasında davacının yaralandığını ve malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak olarak şimdilik 20.000,00 TL sürekli işgöremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; talep artırım dilekçesi ile talebini 129.528,11 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; başvurunun kabulü ile 129.528,11 TL sürekli işgöremezlik tazminatının 03/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Anılan karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince davalının itirazının reddine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Diğer temyiz itirazlarına gelince:
Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının usulüne uygun şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11/10/2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013-01/06/2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015-20/02/2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Kazanın meydana geldiği 20/05/2016 tarihi itibari ile “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik” yürürlükte olup, davacının maluliyetinin bu yönetmeliğe göre belirlenmesi gerekmektedir.
Somut olayda Uyuşmazlık Hakem Heyetince hükme esas alınan Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Adli Bilirkişi Kurulunun kaza tarihinde geçerli yönetmeliğe göre hazırlanan 08/02/2017 tarihli raporunda; davacının kazada yaralanması nedeniyle yüzünde oluşan yara izi nedeniyle vücut fonksiyon kaybı oranı %5, travma sonrası stres bozukluğu sebebiyle vücut fonksiyon kaybı oranı %20, söz konusu iki rahatsızlıktan kaynaklanan toplam daimi işgücü kaybı balthazard formülüne göre %24 olarak hesaplanmış, hakem heyetince bu rapor hükme esas alınarak talebin kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili ise kaza ile davacının psikolojik rahatsızlığı arasında illiyet bağı olmadığını ve maluliyet raporunun yeterli olmadığını savunmaktadır. Davacının maluliyetinin haksız fiil sorumlusunun fiili sonucu oluştuğunun, yani haksız fiil ile maluliyet arasında illiyet bağının bulunduğunun da belirlenmesi sorumluluk açısından zorunludur. Bu nedenlerle bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir.
Anılan 08/02/2017 tarihli maluliyet raporunda; kazadan hemen sonra davacının aracına çarpan sürücünün davacıyı silahla tehdit ettiği, söz konusu sürücünün kazadan sonra da davacıyı takip edip şiddet uyguladığı, bu nedenle davacının kaza sonrasında psikolojisinin bozulduğu belirtilmiştir. Buna göre davacının travma sonrası stres bozukluğuna ilişkin maluliyetinin kaza ile ilgili değil, kaza sonrasında gelişen olaylarla ve davadışı sürücünün davacıyı silahla tehdit ederek şiddet uygulaması iddiasına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Travma sonrası stres bozukluğu ile kaza arasında illiyet bağı bulunmamakta olduğu görülmüştür. Davacının sadece trafik kazasından kaynaklanan psikolojik rahatsızlığı olduğuna dair dosyada başkaca delil de bulunmamaktadır.
O halde, davalı sigorta şirketinin anılan maluliyet raporunda tespit edilen davacının yüzündeki yaralanmaya ilişkin %5 oranındaki daimi işgücü kaybından sorumlu olduğu, ancak aynı raporda tespit edilen travma sonrası stres bozukluğu nedenine dayalı %20 oranındaki daimi işgücü kaybından illiyet bağı olmamasına göre sorumlu olmadığı kabul edilmelidir.
Bu durumda, Uyuşmazlık Hakem Heyetince, davacının travma sonrası stres bozukluğundan kaynaklanan %20 oranındaki daimi işgücü kaybı bakımından davalının sorumlu olmadığı kabul edilerek bu yönden başvurunun reddi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 07/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.