Esas No: 2021/8292
Karar No: 2022/1631
Karar Tarihi: 07.02.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/8292 Esas 2022/1631 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, trafik kazası sonrasında yaralandığı için davalıdan işgücü kaybı tazminatı talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti talebi kabul etmiş, İtiraz Hakem Heyeti ise davalının itirazını reddetmiştir. Ancak davalı vekili tüm itirazlarına devam etmiştir. Mahkeme, davacının maluliyet oranının doğru belirlendiğine ve indirim yapılmaması gerektiğine karar vermiş, ancak hatır taşıması konusunda eksik incelemeyle karar verildiğini belirtmiştir. Ayrıca, tarifeye uygun olmayan fazla vekalet ücreti belirlendiği bildirilmiştir. Sonuç olarak, davalı vekilinin diğer itirazları reddedilmiş, İtiraz Hakem Heyeti kararı bozulmuş, dosya İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu
- Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13. maddesi
- AAÜT'nin 17/2. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davanın kabulüne ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin itirazının reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın karıştığı kaza sonucunda bu araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanıp en az %28 oranında malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 48.000,00 TL. sürekli işgücü kaybı tazminatının avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 10/12/2018 tarihli ıslah dilekçesiyle taleplerini 148.039,32 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; maluliyet oranını kabul etmediklerini, tazminattan hatır taşıması ve müterafik kusur nedeniyle indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; davanın kabulü ile 148.039,32 TL. sürekli işgücü kaybı tazminatının 26/07/2018 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karara davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine; özellikle, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyet oranını, kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik ile ekindeki cetvellere uygun biçimde belirleyen 22/11/2018 tarihli uzman doktor heyeti raporunun karara esas alınmasında bir isabetsizlik görülmemesine; davacının maluliyeti ile koruyucu tertibat (emniyet kemeri) kullanılmaması arasında illiyet bağı bulunmadığı açıkça anlaşıldığından, tazminattan bu nedenle indirim yapılmayışının yerinde görülmesine; davacı lehine sadece sürekli işgücü kaybı tazminatına hükmedildiği dikkate alındığında, davalının geçici işgöremezlik tazminatına ilişkin temyizde hukuki yararının bulunmamasına göre, davalı vekilinin diğer tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı taraf, davacının sigortalı araçta hatır için taşındığı savunmasında bulunarak, bu sebeple tazminattan indirim yapılmasını talep etmiş; İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davacı ile arkadaş olan araç sürücüsünün davacıyı taşımada sosyal ve manevi yararının bulunduğu gerekçesiyle, davalı yanın bu savunmasına itibar edilmemiştir.
Davacı ile araçtaki diğer yolcu ... , araç sürücüsü olan ... ile arkadaş olduklarını ceza soruşturması kapsamında alınan ifadelerinde beyan etmiş olup, araç sürücüsü de aynı yönde beyanda bulunmuştur. Araçtaki kişilerin araçta bulunma sebepleri konusunda ifadelerde somut veri bulunmamakla birlikte, taşımanın ticari amaçla (davacı tarafından bir bedel ödenerek) ya da sürücünün bir işinin görülmesi maksadıyla yapıldığına dair de veri yoktur. Sürücü ile arkadaş olan davacının taşımada bir yararı olduğu ve karine olarak davacı yararına hatır taşıması bulunduğunun kabulü hayatın olağan akışına uygun görünmektedir. Bu nedenle de; karineden yararlanan ve taşımanın hatır için yapıldığını savunan davalı taraf ispatla mükellef olmayıp, hatır taşıması bulunmadığını ispat yükünün davacı yanda olduğu gözetilerek değerlendirme yapılması gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi doğru olmamıştır.
3-5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'nin 17/2. maddesi gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nisbi vekalet ücretinin 1/5'i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden fazla vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA; dosyanın, hakem dosyasının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 07/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.