Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/1679
Karar No: 2010/13451
Karar Tarihi: 01.06.2010

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/1679 Esas 2010/13451 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2010/1679 E.  ,  2010/13451 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kemer İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 11/05/2009
    NUMARASI : 2008/189-2009/126

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    TTK.nun 688/6.maddesi uyarınca; "bonolarda tanzim edildiği gün ve yerin yazılması zorunludur." Yine aynı Kanunun 690.maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 615/3.maddesi gereğince; "bononun vade tarihinin keşide gününden muayyen bir müddet sonraya ait bulunması zorunludur. Aksi takdirde dayanak belge, kambiyo senedi vasfını taşımaz."
    Somut olayda, borçlu, tanzim tarihinin 03/07/2008 iken 03/03/2008 olarak değiştirildiğini iddia etmiştir. Dayanak bononun incelenmesinden, tanzim tarihinin düzeltildiği ve paraf edilmediği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere HUMK.nun 298.maddesinde; "senette mevcut bulunan .... silinti ayrıca tasdik edilmemişse inkar halinde keenlemyekündür" hükmü yer almaktadır. Yani, senette mevcut olan çıkıntı veya silinti ayrıca tasdik edilmemiş ise inkar halinde yok hükmündedir. Bu nedenle senet üzerinde yapılan değişikliklerin, geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onaylanması gerekir. Bu şekilde atılan imzaya veya paraf imzasına itiraz halinde mahkemece yöntemince imza incelemesi yapılmalıdır. Düzeltmenin onaylı olmaması veya imzanın keşideciye ait olmadığının anlaşılması halinde, düzeltme yok hükmünde olup, senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılır.
    Mahkemece, takip dayanağı bononun, düzeltme öncesi tanzim tarihinin bilirkişi incelemesi ile saptanarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.
    SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 01.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi