Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/9131
Karar No: 2007/10860
Karar Tarihi: 14.11.2007

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/9131 Esas 2007/10860 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava tescil isteğiyle açılmıştır. Davacı Hazine ve müdahil davacılar, çekişmeli yerin kendilerine ait olduğunu ileri sürerek adlarına tescilini istemişlerdir. Davalı belediye ise taşınmazın imar planı içinde kavşak ve yol olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, taşınmazın müdahil davacıların dayandığı tapu kapsamında kalmadığı gerekçesiyle davacıların taleplerinin reddine karar vermiştir. Davacı Hazine temyiz etmiştir. Yargıtay, mahkemenin kararının çelişkili olduğunu ve kısa kararda olmayan hüküm ile gerekçenin uygunluğunun zorunlu olduğunu belirtip, kararı BOZMUŞTUR.
HUMK’nun 376. maddesi tarafların delilleri toplandıktan sonra hakimin kararı gerekçesi ile birlikte yazmasını öngörmektedir. Ancak HUMK’nun 381. maddesinin son fıkrası bazı zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucunun tutanağa geçirilip tefhim edilmesine imkan tanımaktadır. Bu gibi hallerde ise HUMK’nun 389. maddesi gereği açıkça gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli karar uygun olmak zorundadır. Kararın çelişkili olması ise yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasan
1. Hukuk Dairesi         2007/9131 E.  ,  2007/10860 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : DÖRTYOL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 15/12/2006
    NUMARASI : 1991/1-2006/465

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı Hazine vekili, dava konusu yerin kadastro çalışmasında tescil harici bırakıldığını, davalı belediyece imar planı içerisine alındığını, Hazine dışındaki kişiler adına tescilinin olanaklı olmadığını ileri sürerek hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Müdahil davacılar ise; çekişmeli yerin, tapu kapsamında kaldığını ve miras bırakanın ölümü ile kendilerine intikal ettiğini, zilyetlik koşullarının oluştuğunu ileri sürerek adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı A..Belediye Başkanlığı, taşınmazın imar planı içerisinde kavşak ve yol olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, taşınmazın imar planı içinde bulunduğu, müdahil davacıların dayandığı tapu kapsamında kalmadığı gerekçeleri ile davacı Hazine ve müdahil davacıların davasının reddine, çekişmeli yerin Kuzuculu Belediyesi sınırları içinde olmadığından aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .....raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
                                                 -KARAR-
     Dava, tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; mahkemece kısa kararda “açılan davanın davacı Hazine ve müdahil davacılar yönünden reddine” şeklinde hüküm kurulmuş, gerekçeli kararında ise kısa karar ile birlikte “Davanın K...Belediye Başkanlığı yönünden husumet yokluğundan reddine” şeklinde hüküm kurulmak suretiyle kısa kararda olmayan 2. bent hükmü oluşturulmuştur.  
    Bilindiği üzere; tarafların tüm delilleri toplanıp, tetkik edildikten ve HUMK.’nun 376. maddesine göre; son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin; aynı yasanın 388. maddesi uyarınca kararı gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu 389. maddede öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır. 
     Nevarki, uygulamada söz konusu yasanın 38l. maddesinin son fıkrasının getirdiği ayrıcalığa dayanılarak bazı zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucu tutanağa geçirilip tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.           
    İşte bu gibi hallerde HUMK.’nun 389. maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkca gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olması zorunludur. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak yoktur. Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması, yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasanın l4l. maddesi ile HUMK.’nun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama yargı, yargıç ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz. 
    Hal böyle olunca, yukarıda değinilen ilke ve yasa hükümleri gözardı edilerek kısa karara çelişkili olarak gerekçeli karar yazılması doğru değildir. Davacı Hazinenin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün l0.4.l992 gün, l992/7 Esas, l992/4 Sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı çerçevesinde bir karar verilmek üzere HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 14.11.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi