Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/15290
Karar No: 2022/1610
Karar Tarihi: 07.02.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/15290 Esas 2022/1610 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/15290 E.  ,  2022/1610 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili ile davalı vekili tarafından talep edilmiş, davacılar vekilince duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 14/12/2021 Salı günü davacılar vekili Av. ... geldi, davalı adına gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacılar vekili; 08/12/2017 tarihinde davalının davacı ...’nın eşi ve diğer davacıların babaları olan ... ’ı tasarlayarak kasten öldürdüğünü, davalının davacı ...’nın babası olduğunu, tarafların aynı binada ikamet ettiklerini, olayın öncesi gece davalının eşi ...’ı darp etmesi ve kötü muamelede bulunması üzerine davacı ... ve eşi ...’ın polis çağırdıklarını, davalı hakkında uzaklaştırma kararı verildiğini, davalının eşi ...’ın ise aynı gece davacı ... ve damadı ...’ın evinde kaldığını, karakoldan evine dönen davalının gece boyu cinayeti tasarladığını, sabah olunca bina önünde davalının damadı ...’dan eşi ...’ı kendi evine göndermesini istediği, müteveffanın ise şikayetin geri çekilmeyeceğini söylediği ve fırına yöneldiği, fırından dönüşünde bahçe kapısı girişindeki kaldırımda davalının damadı ...’ı iki el ateş etmek suretiyle kasten öldürdüğünü, aracına yönelip tüfeği dolduran ve daha sonra binaya giren davalının, asansörden o anda çıkan kızı ... ile karşılaştığını, davalı ve müvekkili ...’nın merdivenlerden yuvarlandıkları ve araya giren birinin tüfeği davalının elinden aldığı, davalının tüfeği doldurmasının davacı ... ve eşi ...’ı öldürmeye teşebbüs edeceğinin kanıtı olduğunu, ölüm şekli ve akrabalık ilişkileri nazara alındığında davacıların çektikleri acının tarifsiz olduğunu belirterek, davacı ... için 400.000,00 TL ve diğer davacılar ... ve ... için 200.000,00’er TL olmak üzere toplam 800.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 08/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili; eyleme ölenin hakareti, aşağılaması ve bir gün önce hiçbir gerekçe yokken müvekkilinin eşinin polis marifetiyle yanından aldırılmasının sebep olduğunu, müvekkilinin sinirlenip korkutmak amacıyla hedef gözetmeksizin ateş ettiğini, olayı tasarlamadığını, davacı kızına yönelik bir eylemi olmadığını belirterek, başvurunun reddi gerektiğini savunmuştur.
    İlk Derece Mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 40.000,00 TL, diğer davacılar için 30.000,00’er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hükme karşı taraf vekilleri istinaf isteminde bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince; ceza mahkemesince davalı hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanmadığı ve tasarlama unsurunun bulunmadığına karar verildiği, İlk Derece Mahkemesince takdir edilen miktarların ulaşılmak istenilen manevi tatmin için yeterli olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerekçeye ve özellikle HMK’nın 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık hâlleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetlik görülmemiş olmasına göre davalının tüm, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2) Dava, kasten öldürme eylemine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Olay tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi (6098 sayılı TBK m.56) hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Somut olayda; olay tarihi, olayın niteliği ve gerçekleşme biçimi, tarafların konumu, ölenin davacılara yakınlığı ve yukarıdaki ilkeler nazara alındığında, davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat miktarları azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacıların sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereğince KALDIRILMASINA ve İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’ın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3.815,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 6.772,70 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 07/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi