Taraflar arasında birleştirilerek görülen davalarda;
Davacı, kayden paydaşı olduğu 15 parça taşınmazda payına karşılık gelen 119 dönüm yerine sadece iki taşınmazda toplam 40 dönüm yer kullandığını, diğer taşınmazlardan tasarrufunun davalılar tarafından engellendiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve tazminat isteklerinde bulunmuştur.
Bir kısım davalılar, fiili taksime göre taşınmazların kullanıldığını bildirip davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, 40, 50,86, 100, 113, 122 ve 126 parsel sayılı taşınmazlar dışındaki taşınmazlar ile davalılar Y.. M.. ve M...dışındaki davalılar yönünden dava atiye terk edildiği için bu yönden davanın açılmamış sayılmasına, anılan taşınmazlara davalılar Y.. M..ve M.."in elatmalarının önlenmesine, bu davalılar yönünden tazminat isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, Y..K... tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 13.11.2007 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden Y... K... ile temyiz edilen vekili Avukat M. Ali B... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi S..A..tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, paylı mülkiyet üzere olan çaplı taşınmazlara elatmanın önlenmesi ve tazminat isteklerine ilişkin olup, dava hasredilen 40, 50, 86, 100, 113, 122 ve 126 parsel sayılı taşınmazlar bakımından paydaşlar arasında eylemli kullanma biçiminin oluşmadığı, anılan taşınmazlarda davacının yer kullanmadığı davalıların tasarrufta bulundukları anlaşılmaktadır. Öyleyse adı geçenlerin bu tasarruflarının haksız olduğunun kabulü doğrudur.
Ne varki, sözü edilen biçimde elatılan taşınmazlar bakımından davacının payı oranında elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken, davalıların paylarından kaynaklanan mülkiyet hakkını tamamen ortadan kaldıracak biçimde yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davalı Yusuf Kalkan"ın bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedene hasren HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.11.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.