Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden paydaşı olduğu 1403 nolu parselde imar uygulamaları sonucu sehven 107,46 m2 eksik pay verildiğini, müracaatı sonucu bunun fark edilerek E.. B... adına kayıtlı taşınmazın kısmen adına tesciline karar verildiğini, ancak tapu sicil müdürlüğünün bu encümen kararını uygulamadığını ileri sürerek, tapu kaydının iptalini ve adına tescilini istemiştir.
Davalılardan Tapu Sicil Müdürlüğü, husumet itirazında bulunmuş,diğer davalılar ise davanın reddini savunmuştur
Mahkemece, idare mahkemesinin imar planını iptali ile imar parsellerinin eski kadastral parsellere dönüştüğü gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalı C..S..adına kayıtlı parselin 1316/2400 payının iptali ve davacı adına tesciline,diğer davalılar aleyhindeki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... ... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın öncesini teşkil eden 1403 s.lı kadastral parselin paylı mülkiyet üzere olduğu ve davacının taşınmazda 1988 tarihinde paydaşlardan 340/2070118 oranında pay satın aldığı ve anılan taşınmazın 3194 s.lı yasanın 18 .md.uyarınca imar şüyulandırmasına tabi tutulduğu; oluşan 24 sayılı imar parselinin, kadastral parseldeki payına karşılık davacıya verildiği ve onun adına sicil kaydının oluştuğu ,bunun üzerine davacının idari işlemi gerçekleştiren belediyeye başvurarak payına karşılık verilen 24 parsel sayılı taşınmazın payının karşılığı olmadığını ve miktarının az olduğunu ileri sürdüğü , bu sebeple, encümenin almış olduğu 25.01.2001 tarih ve2001/127 sayılı karar gereğince davalılardan Eyyüb’ e verilen 25 parselde 1316/2400 payın davacı adına tesciline dair alınan idari karar sicile yansıtılmadan imar parselinin birkaç kez el değiştirdiği ve en son olarak ta davalı C...e intikal ettiği kayıtlardan anlaşılmaktadır.
Davacının anılan encümen kararını dayanak yapmak suretiyle eldeki davayı açarak 25 parsel sayılı imar parselinden pay istediği görülmektedir.
Mahkemece de davacı lehinde olan idari karar gözetilmek suretiyle 25 sayılı imar parselinde davacıya pay verilmek suretiyle davanın kabulü cihetine gidilmiştir Oysa, bütün bu olgulara karşın çekişme konusu 25 no lu imar parseli ile davacıya verilen 24 nolu imar parselinin dayanağı olan ,1992 tarihinde Küçükçekmece Belediyesi tarafından yapılan imar uygulamasının İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin açmış olduğu dava sonunda İstanbul 2.İdare Mahkemesince verilen ve derecattan geçmek suretiyle kesinleşen 14.09.1993 tarih ,421/925 sayılı karar ile iptal edildiği sabittir.
Bu durum karşısında, davacının ancak hukuki dayanağı kalmayan ve yolsuz tescil durumuna düşen imar parselinin sicil kaydının iptali ile kadastral parselin geometrik ve mülkiyet durumuna dönülmesini istemesi gerekeceği tartışmasızdır.
Ne varki, davacının isteği bu olmayıp hukuksal dayanağı kalmayan imar parselinden pay isteğine ilişkindir. Kaldı ki, çekişme konusu 25 sayılı imar parselinde idarece verilen kararla davacıya pay verilmiş olmasına rağmen, idare tarafından imar parselinin dayanaksız kaldığı belirtilerek kararın infaz edilemediği de dosya kapsamıyla sabittir.
Öyle ise yukarıda değinilen olgular ve ilkeler gözetildiğinde eldeki davanın dinlenilmesine olanak bulunduğu da söylenemez.
Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davalının temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.11.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.