Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 147 ada 72 parsel sayılı taşınmazdaki kendi sınırını belirlemek üzere yerleştirdiği kazıklara davalının müdahale ettiğini ileri sürerek, el atmanın önlenmesi ve yıkım isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, müdahale olgusunun sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 147 ada 72 parsel sayılı taşınmazın davacıya, 147 ada 86 parsel sayılı taşınmazında davalıya ait olduğu ve davalının 72 parsel sayılı taşınmazın 5.96 m2"lik bölümüne elattığı gerekçesiyle mahkemece davanın kabul edildiği anlaşılmaktadır. Oysa, kadastro müdürlüğünün 12.08.2005 tarih ve 711 sayılı yazısında 86 nolu parselin 3194 Sayılı Yasanın 18. maddesi gereğince yapılan imar uygulaması ile oluştuğu ve uygulama sırasında gerek 72 nolu parselin, gerekse uygulamaya tabi tutulan diğer parsellerin kadastro pafta durumlarının göz ardı edilmek suretiyle 72 nolu parsel içerisindeki 5.96 m2"lik bölümün aynı zamanda 86 nolu imar parseli içerisine alınarak mülkiyet durumunun oluştuğu bildirilmiştir. Bu bildirime göre her iki taşınmazın 5.96 m2"lik bölümü bakımından sicil kayıtlarının tedahül ettiği (iç içe girdiği) başka bir anlatımla aynı bölüm için mükerrer sicil kaydının oluştuğu izlenimi uyanmaktadır. Bu husus mahkemece duraksamaya yer bırakmayacak şekilde açığa çıkartılmadan taraflar arasındaki çekişmenin sağlıklı bir şekilde sonuçlandırılması olanaksızdır. Hal böyle olunca, mahkemece yeniden keşif yapılarak taraf çap kayıtlarının uygulanmak suretiyle kapsamlarının belirlenmesi, gerçekten çifte tapu olgusunun mevcut olup olmadığının, var ise taşınmazların hangi bölümüne ait olduğunun saptanması ve krokisinde gösterilmesi taşınmazların içi içe giren ve hakkında çifte tapu oluşan yerin varlığının tespit edilmesi halinde bu kısma ilişkin sicil kaydının düzeltilmesi bakımından dava açması için davacıya olanak tanınması açıldığının anlaşılması halinde eldeki dava yönünden bekletici mesele sayılması, orada belirlenecek mülkiyet durumuna göre eldeki davanın çözüme bağlanması gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.11.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.