BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/598 Esas 2019/1162 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2019/598
Karar No: 2019/1162
Karar Tarihi: 05.12.2019
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/598 Esas 2019/1162 Karar Sayılı İlamı
T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/598 Esas
KARAR NO: 2019/1162
DAVA : Alacak (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/10/2018
KARAR TARİHİ: 05/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davalı ... müvekkil ---- eski vekili diğer davalılar----- ise dava konusu zararın doğduğu dönemde kooperatif yönetim kurulu üyeleri olduğu, davalı eski kooperatif vekili---- yılından beri kooperatifin hukuki danışmanlığını yapmış olması, kooperatife ait bütün bloklar hakkında kesinleşmiş yıkım kararı olduğunu bilmesi, İstanbul Anadolu---. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin hatalı hukuki değerlendirme sonucu vermiş olduğu --- E. ---- K. sayılı müvekkil aleyhine tazminat ödeme kararının temyiz aşamasında Yargıtay ilgili dairesi tarafından bozulacağını bilmesi ve işbu karara ilişkin ---- yapılacak olan parasal ödemenin tehir-i icra kararı ile temyiz aşaması sonuna kadar durdurulabileceğini bilmesine rağmen ---- ödeme yapılmasına engel olmadığını, --- işbu dava nedeniyle mahkeme kararı sonucu oluşan tazminat bedeli, yargılama giderleriyle beraber --- TL olarak ödendiğini, bu aşamadan sonra ilgili mahkeme kararı temyiz edilmiş ve karar Yargıtay ilgili dairesi tarafından” Yapı kooperatifin amacı ve ortaklar arasında eşitlik ilkesi dikkate alındığında tüm ortaklara yasaya uygun olarak konut verilmemesi” nedeniyle davacı ---- tazminat ödenemeyeceği gerekçesiyle bozulduğu, işbu bozma kararından sonra İstanbul Anadolu --- Asliye Ticaret Mahkemesi ------ tazminat talepli davasını reddetmiş, işbu ret kararı, temyiz aşamalarından geçerek kesinleştiği, İstanbul Anadolu ---. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin davanın reddi yönündeki kararının kesinleşmesi üzerine kendisine haksız yere ödenen ---- TL’nin iadesi için ---- karşı İstanbul Anadolu -. İcra Müdürlüğü’nün ----- sayılı dosyasında icranın iadesi için işlem başlatıldığı, haksız olarak ödenen bu paranın iadesi/tahsili mümkün olmadığı, -----hakkında icra dosyasından ---- sistemi üzerinden yapılan sorgulamalarda adına herhangi bir gayrimenkul ya da araç kaydına rastlanmadığı, herhangi bir mal varlığı ve geliri bulunmayan---- haksız yere ödenen ---- TL’nin tahsil edilmesinin mümkün olmadığını, davalıların kusurlarından kaynaklanan müvekkil kooperatifin uğramış olduğu --- TL’nin (----) ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalılar ...,-----’ndan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; davacının kooperatif adına dava açma konusun hukuki ehliyetinin bulunmadığı, davacının davaya konu kooperatifin ortağı olmadığını, davacı tarafından açılan işbu davanın inceleme aşamasında ve esasa girilmeden reddini, davacı tarafından talep edilen alacak zamanaşımına uğradığını, davanın husumet yönünden , zamanaşımı yönünden reddini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Dava, davacı kooperatifin zarara uğratıldığı iddiasıyla sorumluluk davası olarak ikame edilmiştir. Kooperatif yönetim kurulu üyeleri diğer davalılar yanı sıra, kooperatifin avukatlığını yapmış davalı ... hakkında da dava açılmış, Mahkememizin ----- esas sayılı dosyası üzerinden verilen tefrik kararı üzerine yargılamaya işbu esas üzerinden devam olunmuştur.
Davalı ...’e husumet yöneltilmesinin dayanağı davacı vekilince dava dilekçesinde "davalı eski kooperatif vekili .--- yılından beri kooperatifin hukuki danışmanlığını yapmış olması, kooperatife ait bütün bloklar hakkında kesinleşmiş yıkım kararı olduğunu bilmesi, İstanbul Anadolu ----Asliye Ticaret Mahkemesi’nin hatalı hukuki değerlendirme sonucu vermiş olduğu - E. ---- K. sayılı müvekkil aleyhine tazminat ödeme kararının temyiz aşamasında Yargıtay ilgili dairesi tarafından bozulacağını bilmesi ve işbu karara ilişkin ---- yapılacak olan parasal ödemenin tehir-i icra kararı ile temyiz aşaması sonuna kadar durdurulabileceğini bilmesine rağmen ---- ödeme yapılmasına engel olmamıştır.“ şeklinde açıklanmıştır.
Davacı vekilinin anlatımından, husumetin yöneltilmesinin sebebinin, davacı kooperatif ile davalı ... arasındaki vekalet ilişkisi olduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesinde mutlak ticari davalar;
“(1)Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava---- ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır” şeklinde düzenlenmiştir.
Bunun yanında TTK'nın 21. maddesi gereğince her iki tarafın tacir olması ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan davalar, taraflardan birinin ticari işletmesiyle ilgili olması kaydıyla Borçlar Kanunu'nun havale hakkındaki 457-462 ve vedia hakkındaki 463-482. maddelerinde düzenlenen hususlardan doğan nispi nitelikteki ticari davalar yönünden de ticaret mahkemesi görevlidir.
Türk Ticaret Kanunun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk "davalarının" ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2.fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan "davalara", ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanunun 3. maddesi ise, ”Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir” hükmünü içermektedir.
Bir hukuki işlemin veya fiilin Türk Ticaret Kanun'u kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir.
Tüm dosya kapsamının ve yukarıda anılan yasal düzenlemelerin değerlendirilmesinde, davalı ...’ün tacir olmadığı gibi taraflar arasındaki uyuşmazlığın vekalet ilişkisinden kaynaklanıp TTK'nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar kapsamında da bulunmadığı, bu itibarla davanın nispi ve mutlak ticari davalardan olmaması nedeniyle Mahkememizin görevli bulunmadığı, görev hususunun dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında resen nazara alınacağı gözetilerek davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
Dosyanın kararın kesinleşmesi ve talep halinde görevli İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.05/12/2019
