12. Ceza Dairesi 2014/18482 E. , 2015/5768 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/1, 62, 50/1-a, 52/2-4, 50/6, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
15/04/2012 günü saat 08.00 sıralarında, sanık sürücü ..."ın idaresindeki otomobil ile yerleşim yeri dışında, 7.5 metre genişliğinde, iki yönlü, hafif virajlı ve hafif eğimli, kuru, asfalt kaplama yolda ... istikametinden ... istikametine doğru seyir halindeyken, olay mahalline geldiğinde, direksiyon hakimiyetini kaybederek istikametine göre yolun sol tarafında bulunan dere yatağındaki menfezin önüne dik olarak ön kısmı üzerine düşmesi sonucu aracında yolcu olarak bulunan ..."ın vefat ettiği ve sanığın tam kusurlu olduğu somut olayda, sanık hakkında adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca alt sınırdan daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması ve sanık hakkında tayin edilen 2 yıl 1 ay hapis cezanın adli para cezasına çevrilmesi sırasında, tam gün sayısının 760 gün yerine 750 gün olarak belirlenip sonuç cezanın 15.200 TL yerine 15.000TL olarak eksik tayini, uygulama hatası kabul edildiğinden ve aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın kusura ve sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saik" gerekçelerine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
2-Sanık hakkında tayin edilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında 5237 sayılı TCK" nın 50/4. maddesinin gösterilmemesi,
3-TCK"nın 50/6. maddesinde bulunan “yaptırımın” ibaresinin 01/03/2008 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 26/02/2008 tarih 5739 sayılı Kanunun 4. maddesi ile “tedbirin” olarak değiştirilmesi, maddenin birinci fıkrasının “a” bendi uyarınca hapis cezasının paraya çevrilmesi seçenek yaptırım, diğer bentlerde düzenlenen hususların ise seçenek tedbir niteliğinde olması, TCK"nın 50/6. maddesinde hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesinin sonuçlarının düzenlenmesi karşısında, sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi esnasında TCK"nın 50/6. maddesine yer verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saik" ibaresinin hükümden çıkarılmasına, hüküm fıkrasının 5.bendine "TCK.50/1-a maddesi" ibaresinin devamına "TCK.50/4.maddesi" ibaresinin eklenmesi ve hüküm fıkrasının 6.bendinin hükümden çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün, eleştiri dışında DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.