19. Hukuk Dairesi 2018/1356 E. , 2020/1032 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonucunda verilen kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi tarafından verilen davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine yönelik kararın süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davacı banka ile dava dışı ... Ltd. Şti. arasında imzalanan 30.11.2011 ve 27.03.2013 tarihli sözleşmelere istinaden kredi kullandırıldığını, davalıların genel kredi sözleşmesini kefil olarak imzaladıklarını, borcun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinin itiraz nedeniyle durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, genel kredi sözleşmesinin genel işlem koşulu teşkil ettiğinden kefil davalıların tüm kredilerden kaynaklanan bütün borçlardan sorumlu olacağı yönündeki açıklamanın kesin hükümsüz olduğunu, dosya içerisindeki 15.04.2015 tarihli ticari kullandırım talimatı ile sözleşmenin yalnızca asıl borçlu dava dışı ... Ltd. Şti. tarafından imzalandığını, ilgili sözleşmede kefil ya da başkaca sıfatla davalıların imzalarının yer almadığını, davalıların borçtan veya gayrinakdi krediden sorumlu tutulmalarının mümkün olmadığını, davalı şirket ile davalı ..."in ikametgah adreslerinin İstanbul, diğer davalıların ikametgah adreslerinin Samsun olsa bile HMK.’nun 7/2 maddesi gereğince birden fazla takip borçlusunun bulunduğu hâllerde, davanın, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığının deliller veya belirtilerle anlaşıldığı durumda mahkemece ilgili davalının itirazı üzerine, onun hakkındaki takibin ayrılarak yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi’nce, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava dilekçesinde davalı şirketin ve davalı ...’in adreslerinin İstanbul olarak gösterildiği, diğer iki davalının adreslerinin ise Samsun olarak belirtildiği, sözleşmenin davacı bankanın Samsun şubesi ile davalılar arasında imzalandığı, bu nedenle hem icra dairesinin yetkisine hem de mahkemenin yetkisine yapılan itirazların ayrı ayrı reddedildiği, sözleşmelerin imzalandıkları tarihlerdeki yasal şartlara uygun olarak düzenlendiği ve eş rızalarının da bulunduğundan kefalet şartlarının mevcut bulunduğu, takip tarihi itibariyle yapılan hesaplama sonucu ve taleple bağlılık ilkesi gereği davacının alacağının toplam 486.866,53 TL olduğu, davalı kefillerin söz konusu borcun kefalet limitleri kapsamında kalmasından ötürü tamamından sorumlu oldukları, davacının çek depo bedeli talebinin ise davalı kefillerin bu borçtan sorumlu olduklarına ilişkin sözleşmede herhangi bir hüküm bulunmadığından reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi’nce, taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesinin dosya içerisine alındığı, genel kredi sözleşmesi incelendiğinde, çek depo bedeli yönünden kefillerin sorumluluğunu içerir bir maddenin yer almadığından bu talebin reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğunun anlaşıldığından davacının bu yöndeki istinaf talebinin reddi gerektiği gerekçeleriyle davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş, iş bu karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar HMK.’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddi kararı olup, mahkemece kanunî tabir olan “esastan reddine” yerine sadece “reddine” yazılması doğru değildir. Ancak bu husus kararın doğruluğunu etkilemediğinden sadece uygulamanın gelişmesi için uyarılmakla yetinilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, karardan bir örneğin bilgisi için Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 15.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.