Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/5058 Esas 2016/7185 Karar Sayılı İlamı

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili; davacıya ait araca park halinde iken davalıların maliki ve sürücüsü oldukları aracın arkadan çarpmak sureti ile ağır hasar verdiğini, aracın kasko sigortalı olması nedeniyle sigorta şirketi tarafından toplamda 80.000,00 TL ödendiğini, aracı 83.500,00 TL"ye satın almış olması ve sigorta tarafından da 80.000,00 TL ödenmiş olması nedeniyle 3.500,00 TL bakiye zararı olduğunu, ayrıca 23 günlük süre boyunca aracını kullanamamış olması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 500,00 TL talep ettiklerini, yine sigorta prim bedelinin tamamı olarak ödenen 1.931,000 TL miktarlı poliçenin 43 günlük sigortalılık süresi dışındaki kısmı için konusuz kalan günler için ödenmiş olan 1.000,00 TL alacağı olmak üzere toplam 5.000,00 TL zararın kusurlu bulunan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili; davacının alacağını nakden ve tamamen sigorta şirketinden aldığını ve alacağı kalmadığını, sigorta şirketlerinin aracın serviste kaldığı süre için araç tahsis etmesi nedeniyle bu yöndeki talebin de yasal olmadığını, diğer talebin ise davacının kendisi ile sigorta şirketi arasında olan bir durum olup üçüncü kişiler ile hiç bir ilgisinin bulunmadığını ve davalı tarafından davacının kasko sigorta şirketine 3.000,00 TL civarı para ödendiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının sigorta primi talebi açısından talebinin reddine, diğer talepler açısından taleple bağlı olarak kabulü ile aracın kullanılmamasından dolayı 500,00 TL, perte ayrılmasından dolayı 3.500,00 TL olmak üzere toplam 4.000,00 TL"nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA 13/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.