1. Hukuk Dairesi 2007/6674 E. , 2007/10555 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BİSMİL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/11/2006
NUMARASI : 2001/370-2006/603
Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Davacılar, miras bırakanları Y...Ş.. adına kayıtlı bulunan 9 parça taşınmazın davalılar tarafından alınan geçersiz veraset ilamı ile hileli yollarla adlarına intikallerinin sağlandığını ve muvazaalı olarak durumu bilen konumundaki davalı H...Y...a devredildiklerini ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuşlardır.
Davalılar, iddiaların yersiz olduğunu bildirip davanın reddini savunmuşlar, birleştirilerek görülen dava ile Y..Ş..adına kayıtlı 84 parsel sayılı taşınmazın usülsüz olarak intikalinin sağlandığını ve davalı Abdullah"a geçirildiğini ileri sürerek tapu iptal tescil isteğinde bulunmuşlardır.
Mahkemece, taraflarca birbirleri aleyhine açılan verasetin iptali davalarının reddedilerek kesinleştiği, gerekçesiyle davaların reddine karar verilmiştir.
Karar, A... P..ve H.. Y..dışındaki tarafların vekillerince süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 6.11.2007 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden S....Ş..vs.vekili Av.M....M..., R..Ş...vekili Avukat C..Y..ile temyiz edilen H...A..vs.M..A...geldiler geldiler davetiye tebliğe rağmen diğer temyiz edilen vekili avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Asıl ve birleşen dava yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davaların reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden toplanan delillerden, çekişme konusu 57,123,242,232,258,264,91,154 ve 158 parsel sayılı taşınmazların 29.12.1977 tarihinde yapılan kadastro tespiti sırasında ölü Y.. Ş.. adına tespit gördüğü, tespitin 5.5.1981 tarihinde hükmen kesinleştiği, davalı birleşen davanın davacıları tarafından Bismil Sulh Hukuk Mahkemesinin 1984/193 Esas 181 karar sayılı Y..A.... (N..ı diğer Y... Ş..."e)ait veraset ilamı gereğince adlarına intikalini sağladıktan sonra 10.10.2001 tarihinde taşınmazların tamamının davalı H...Y..satış yoluyla intikal ettirdikleri davacı-karşı davalıların ise Bismil Sulh Hukuk Mahkemesine ait 2001/292 Esas 284 Karar sayılı mirasçılık belgesi uyarınca Y.. Ş..in varisleri olduklarının belirlendiğini ileri sürerek geçersiz ve doğruyu yansıtmayan veraset ilamı ile ve hileli yollarla tescil işlemi yapıldığını ileri sürerek eldeki davayı açtıkları davacıların da (birleşen davanın davalıları )aynı nedenlerle Y...Ş..adına kayıtlı 84 parselin davacı (karşı davalılar) tarafından alınan veraset ilamı ile intikalinin sağlanarak davalı Abdullah Platin"e devredildiğinden bahisle 84 sayılı parselin tapusunun iptali ile Y..A..mirasçıları adına tapuya tescilini istedikleri ve davaların birleştirilerek birlikte görüldüğü anlaşılmaktadır.Öte yandan tarafların birbirleri aleyhine karşılıklı açmış oldukları ve birleştirilerek görülen verasetin iptali davasının da Bismil Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/20 Esas 43 Karar sayılı ilamı ile Y..Ş...ve Y... A...ın farklı kişiler olduğu ve her iki veraset ilamınında geçerli bulunduğu gerekçesiyle karara bağlandığı ve kararın derecattan geçerek kesinleştiği görülmektedir.
O halde, bu belirlemeler karşısında Y.. Ş..ile Y...A..ın aynı kişi olmadıkları, ayrı ayrı şahıslar olduğu,Y... Ş..."in asıl davanın davacılarının miras bırakanı Y...A..ın ise birleşen davanın davacılarının murisi olduğu, kayden sabittir.
Oysa, birleşen davanın davacılarının Y..A.."ın mirasçı oldukları derecattan geçerek kesinleşen mirasçılık belgesi ile sabit olduğu halde kayıt maliki Y... Ş..."in mirasçısıymış gibi önceden edindikleri mirasçılık belgesini kullanarak asıl davaya konu edilen çekişme konusu taşınmazların sicil kaydını üzerlerine intikal ettirdikten sonra davalılardan H...Y... 10.10.2001 tarihinde satış suretiyle temlik ettikleri tartışmasızdır.
Buna göre kadastro ile Y... Ş..adına oluşan taşınmazların çap kayıtlarının Y..A..."ın mirasçılarının kendi adlarına intikalini sağlamaları sonucu taşınmazlarla ilgili oluşan sicil kayıtlarının yolsuz tescil niteliğinde (Türk Medeni Kanununun 1025 maddesi) bulunduğu kuşkusuzdur.Ancak, asıl davanın konusunu teşkil eden parseller davalılardan Hüseyin Yıldız"a satılmış olup, adı geçen kişi 2.el konumundadır.
Hemen belirtilmelidirki, sicilin aleniyetine (Türk Medeni Kanununun 1020) güvenerek taşınmaz mal edinen iyiniyetli kişinin koşullarının varlığı halinde Türk Medeni Kanununun1023.maddesinin koruyuculuğundan faydalanacağı açıktır.Ne var ki, asıl davadaki taşınmazlarda kayıt maliki gözüken 2.el konumundaki davalı H...Y... diğer davalıların yeğeni ve davalılardan H..."ninde oğludur.Bir başka anlatımla yolsuz tescili bilen ve bilmesi gereken kişi konumundadır.Öyleyse Türk Medeni Kanununun 1024.maddesinde " bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz." şeklinde öngörülen düzenleme karşısında H..Y..iktisabının korunmasına yasal açıdan olanak yoktur.
Öte yandan, Yu.. A.....mirasçılarının birleşen davaya konu ettikleri 84 parsel sayılı taşınmazın bu davanın davalıları olan kişilerin miras bırakanları Y...Ş..adına kadastroca tespit edilerek oluşan çap kaydının intikalinden sonra Y..Ş... mirasçıları tarafından 29.5.2003 tarihinde davalı A... P.."e satıldığı kayden sabittir.Buna göre yukarıda değinilen olgular özellikle taşınmazın Y..A.."dan değil Y..Ş...den intikal ettiği gözetildiğinde davacıların bu parsele yönelik açtıkları birleşen davalarının dinlenilmesine olanak bulunmayacağı açıktır.Esasen taşınmazın kadastro tespiti 6.12.1977 tarihinde ölü olduğu belirtilmek suretiyle vergi kaydı ve kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine dayanılarak bu davanın davalılarının "murisi Y.. Ş...adına yazılmış buna karşı açılan davalarda ölü kişi aliyhine dava açılamayacağından bahisle reddedilerek 1981 tarihinde Y.. Ş... adına çap kaydı oluşmuştur.Bir bakıma taşınmazın öncesinde Yusuf Şeker değilde Yusuf Aydın"a ait olduğu düşünülse bile kadastro tespiti ve buna karşı açılan davaların kesinleşme tarihine göre 3402 sayılı kadastro yasasının 12/3 maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürüçü sürenin eldeki birleşen davanın açılış tarihine göre geçmiş olduğu açıktır.
Hal böyle olunca, birleşen davanın mahkemece reddedilmiş olması bu gerekçelerle ve sonucu itibarı ile doğrudur.O halde birleşen davanın davacılarının temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.
Asıl davanın ise, kabulüne karar verilmesi gerekirken taraflar arasındaki çekişmeyi ortada bırakacak şekilde yanılgılı değerlendirmeyle ve yasal olmayan gerekçelerle mahkemece reddine karar verilmiş olması doğru değildir.Asıl davanın davacıları olan Salih Şeker ve arkadaşlarının temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün HUMK."nun HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 13.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 500.00.-YTL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına,
alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 6.11.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.