13. Hukuk Dairesi 2016/22687 E. , 2019/4734 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, 12.02.2013 tarihinde davalılardan... İthalat Ve İhracat Ltd. Şti."den diğer davalının ithalatçısı olduğu dava konusu otomobili satın almış olduğunu, aracın direksiyon kutusu, fren diskleri, kapı fitilleri, debriyaj baskı balata parçaları, beyin kartı sistemi ve şanzıman sisteminde ortaya çıkan arızalar nedeniyle bir çok defa servise götürülmek zorunda kalındığını, dava konusu aracın ayıplı olup kendisinden beklenen faydanın temin edilemediğini ileri sürerek, gizli ayıplı olan dava konusu aracın ayıpsız misli ile değişimine bunun mümkün olmaması halinde sözleşmenin iptali ile araç için ödenmiş bulunulan bedelin faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar dava konusu aracın ayıplı olmadığı gerekçesiyle davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece; davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
İlk derece yargılama makamınca, dava konusu uyuşmazlık teknik bilgi gerektirdiğinden görüşüne başvurulan makine mühendisi bilirkişi 23.02.2016 tarihli raporunda gerçekleştirilen keşif neticesinde ulaşılan tespitleri sıralamış olduğu raporunun sonuç bölümünde “kapı fitilleri arızası” dışında dava konusu otomobilde var olduğu iddia edilen arıza ve ayıpların mevcut olmadığını ifade etmiş, kapı fitillerine ilişkin ise aracın çevre performansındaki AT uyumluluk belgesindeki b-ses seviyelerinin yetkili bir serviste kalibre edilmiş bir desibel metre cihazı ile ölçülerek kıyaslanması ve raporlanması gerektiğini, bu ölçüm neticesi ulaşılacak değerlere göre neticeye varılabileceğini ifade etmiştir.
Mahkemece; hüküm gerekçesinde taşıtta yapılan parça değişikliği, bakım ve ayar işlemleri ile davacının şikayetlerinin giderildiği, davaya konu araç üzerinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu sunulan bilirkişi raporuna göre de 02/02/2016 keşif tarihinde davacı tarafından iddia edilen arızaların olmadığı, aracın yoğun kullanılan bir araç olması nedeni ile de onarım hakkını kullanan davacı tüketicinin maldan yararlanmamasının süreklilik arz etmediğinin anlaşıldığı, tüketicinin sözleşmeden dönme hakkını kullanarak aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ödediği bedelin iadesini talep edemeyeceği gösterilmek suretiyle davanın reddi cihetine gidilmiş ise de; dosyanın incelenmesinde, yukarıda da açıklandığı üzere dosya içerisinde bulunan bilirkişi raporunda dava konusu otomobilin kapı fitillerine ilişkin tam bir görüş bildirilmemiş, varlığı davacı tüketici tarafından iddia edilen bu ayıba ilişkin sonuca varılması için izlenmesi gereken yol gösterilmek suretiyle çıkacak değerler itibariyle varılabilecek olası alternatif neticelere ilişkin bir projeksiyon tutulmakla yetinilmiştir. Hal böyleyken, mahkemece, bu konuda rapor düzenlemeye ehil ve donanımlı bir Üniversiteden, konularında uzmanların bulunduğu, akademik kariyere sahip 3 kişilik yeni bilirkişi kurulundan, tüm dosya kapsamı değerlendirilmek suretiyle, teknik verileri gösterir, bu verileri yorumlar mahiyette ve bu yorumların nedenlerini açıklayıcı, taraf, Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli, taraf itirazlarını karşılar nitelikte ve özellikle yukarıda ifade edildiği gibi dava konusu otomobilde var olduğu iddia edilen arızanın tespiti ve bu arızanın üretimden kaynaklı bir ayıba dayalı olup olmadığı hususunda rapor alınarak sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, bu yön göz ardı edilerek, yetersiz bilirkişi raporuna dayalı ve bu nedenle eksik inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.