17. Hukuk Dairesi 2016/5516 E. , 2016/7176 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkiline ait araca davalının sürücüsü olduğu aracın kusurlu olarak çarpması sonucu fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 900,00 TL değer kaybı ve 100,00 TL araç mahrumiyet zararı olmak üzere 1.000,00 TL" nin davalıdan tahsilini istemiş, bedel artırım dilekçesiyle talebini 3.280,00 TL"ye yükseltmiş, ıslah edilen kısım bakımından ıslah tarihinden itibaren yasal faiz talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne; 3.000,00 TL araç değer kaybı ile 280,00 TL araç mahrumiyet zararı olmak üzere toplam 3.280,00 TL maddi tazminatın 1.000,00 TL yönünden davacının talebiyle bağlı kalınarak dava tarihi olan 10/03/2015 tarihinde ıslah edilen 2.280,00 TL yönünden ise ıslah tarihi olan 17/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp,değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.
Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda araçtaki değer kaybı denetime olanak vermeyecek şekilde belirlenmiştir. Bilirkişi raporu hüküm vermeye yeterli değildir.
Bu durumda mahkemece, aynı bilirkişiden, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihindeki hasarsız 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespit edilmesinden sonra aradaki farkın hesaplanarak değer kaybı miktarının bulunması hususunda ayrıntılı, denetime elverişli ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
3-Somut olayda dava dilekçesinde 900 TL değer kaybı ve 100 TL araç mahrumiyet giderine ilişkin olarak faiz talep edilmemiş, 17.11.2015 tarihli bedel artırım dilekçesi ile bedel artırılan kısım olan 2.280 TL için ıslah tarihinden itibaren yasal faiz talep edilmiş; mahkemece 1.000,00 TL yönünden davacının talebiyle bağlı kalınarak dava tarihi olan 10/03/2015 tarihinden, ıslah edilen 2.280,00 TL yönünden ise ıslah tarihi olan 17/11/2015 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiştir. Mahkemece dava dilekçesinde faiz talep edilmeyen ve dava edilen ilk tutar olan 1.000,00 TL bakımından dava tarihinden itibaren faize hükmedilerek 6100 Sayılı HMK 26. maddesine aykırı olarak talepten fazlasına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 13/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.