16. Hukuk Dairesi 2014/20655 E. , 2015/11421 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : POSOF ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/07/2014
NUMARASI : 2012/134-2014/31
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu D.Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 21 parsel sayılı 39738,92 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle T.. Ş.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Birol , miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve Kazım mirasçıları adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Birol Ünver vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı taşınmazın muris eşinden kaldığı ve terekenin taksim edilmediği iddiasıyla tüm mirasçılar adına tescil edilmesini talep etmiş, davalı ise davacının murisinin sağlığında çekişmeli taşınmazı oğlu Şahmurat"a devrettiğini, kendisinin de Şahmurat"tan satın aldığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; taşınmazda dava dışı Şahmurat zilyetliği ve temsilci sıfatının bulunduğu, muris Kazım Ünver ve diğer mirasçıların satış işlemine itirazlarının bulunmadığı, Şahmurat diğer mirasçıların muvafakatini almasa dahi tapusuz taşınmazlarda yapılan harici satışın geçerli olduğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm için yeterli değildir. Taşınmazın evvelki malikinin davacının murisi Kazım olduğu konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava dilekçesi içeriği ve davacının beyanlarına göre taşınmazda iştirak halinde malik olan başka mirasçılar da bulunduğu ve davanın malik olan tüm mirasçılar adına açıldığı anlaşılmaktadır. Tereke adına üçüncü şahıslara karşı açılacak davalarda TMK 640/2 maddesi uyarınca bütün mirasçıların birlikte dava açması veya tamamının davaya muvafakat etmesi yahut terekeye temsilci atanmak suretiyle davaya devam edilmesi zorunludur. Hal böyle olunca mahkemece; davacıya diğer ortakların davaya muvafakatlerinin alınması veya Kazım terekesine temsilci atanması için süre verilmeli, verilen süre içerisinde muvafakat alınmaması veya terekeye temsilci atanması için gerekli işlemlerin yapılmaması halinde davanın usulden reddi gerekeceği düşünülmeli; aktif dava ehliyetinin sağlanması halinde ise yargılamaya devamla miras bırakanın sağlığında taşınmazını mahallinde yeniden bir fen bilirkişisi, tarafsız yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları marifetiyle keşif yapılmalı, keşifte yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın davalının savunmasında ileri sürdüğü şekilde ölümünden önce muris tarafından Şahmurat"a hibe ya da satış yoluyla devredilip devredilmediği, taşınmaz üzerinde murisin ölünceye kadar zilyetliğinin bulunup bulunmadığı, taşınmaza Şahmurat zilyet ise taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin kendi adına mı yoksa muris adına mı olduğu sorularak araştırılmalı, taşınmazın murise ait olduğu veya Şahmurat"a devredilmediğinin anlaşılması halinde, taşınmaza zilyet olan mirasçının zilyetliğinin tereke adına olduğu gözetilmeli; taşınmazın murisin sağlığında Şahmurat"a devredildiğinin ispatlanması halinde ise uyuşmazlığın zilyetlik hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği hususu düşünülmeli, yerel bilirkişi ve tanık sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalı, iddia ve savunma doğrultusunda tüm deliller toplanıp sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece, belirtilen husus göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı Birol vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan bakiye temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacı iadesine, 07.10.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.