Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki bulunduğu 3192 ada 17 parsel sayılı taşınmazdaki meskeni davalının haksız olarak işgal ettiğini ileri sürüp, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinde bulunmuştur. Davalı, sözkonusu meskende, davacı annesinin rızası ile oturduğunu belirtip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece "elatmanın önlenmesi isteğinin kabulü doğrudur, ancak işgalin haksızlığının dava ile birlikte oluştuğu, ecrisimil isteğinin reddi gerekeceği" gerekçeleriyle bozulmuş olup, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda ecrimisil isteğinin reddine, elatmanın önlenmesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmuştur. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... ... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Mahkemece, ecrimisilin reddine, elatmanın önlenmesi yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; mahkemece bozma ilamına uyularak, bozma doğrultusunda yapılan uygulama sonucu, ecrimisil isteğinin reddine, önceki bozma kararında da belirtildiği gibi elatmanın önlenmesine ilişkin hüküm kesinleştiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak, dava dilekçesinde sadece ecrimisil değeri gösterilmiş, elatmanın önlenmesi ile ilgili bir değer gösterilmemiştir. Dava, elatmanın önlenmesi yönünden kabul edildiğine göre, elatmanın önlenmesine konu bölüm yönünden belirlenecek değer üzerinden harç ve takdir edilecek avukatlık ücretinin tespit edilmesi (davalı yönünden usulü kazanılmış hakları etkilememek koşulu ile) hususu gözetilmeksizin karar verilmiş olması doğru değildir. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.11.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.