8. Hukuk Dairesi 2011/4058 E. , 2012/560 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile Hazine, Basak Köyü Tüzel Kişiliği ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Hekimhan Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 25.01.2011 gün ve 137/24 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sırasında 114 ada 3 sayılı parselin adına tespit ve tescil edildiğini, aynı şekilde aynı ada 2 sayılı parselin de davalı ... adına tapuya bağlandığını, 3 sayılı parselle birlikte kullandığı, 60 m2’lik yerinin davalıya ait parsel içerisinde kaldığını, bundan ayrı aynı parselle birlikte kullandığı, 54 m2"lik yerin ise, köy yolunda bırakıldığını açıklayarak 60 m2’lik yer bakımından davalının tapu kaydının iptaline, iptal edilen kısımla birlikte köy yolunda kalan 54 m2’lik taşınmazın adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine temsilcisi ve Köy temsilcisi, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı ..., dava konusu yerin kendisine ait olduğunu, tapu kaydının sınırları içinde kaldığını açıklayarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, D, E ve F harfleriyle belirlenen taşınmaz bölümleri hakkındaki davadan, davacının 25.01.2010 tarihli yargılama oturumunda feragat ettiğini bildirmesi üzerine reddine karar verilmiş olması yerinde ise de, krokide A, B ve C harfleriyle gösterilen taşınmazlar bakımından aynı şeyi söylemek mümkün olmayıp bu taşınmaz bölümleriyle ilgili yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında aykırılık bulunduğu halde söz konusu aykırılık giderilmeden bunlarla ilgili davanın reddine karar verilmesi yerinde değildir.
22.11.2010 tarihinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ... ile davacı tanıkları dava konusu edilen krokide 114 ada 2 sayılı parsel içerisinde A, B ve C harfleriyle gösterilen taşınmaz bölümlerinin yaklaşık 20 yıldır davacı tarafından kullanıldığını ve davacıya ait olduğunu bildirmişler, yerel bilirkişilerden ... ve ... ile davalı tanıkları ise dava konusu yerlerin yaklaşık 10 yıldan beri davacı tarafından tasarruf edildiğini açıklamışlardır. Dosya kapsamındaki bilgilere göre 114 ada 2 sayılı parsel içerisinde kalan taşınmazların davacı tarafından Veli Doğan isimli şahıstan alındığı ve aldığı tarihten itibaren taşınmazı kullandığı, ancak satın aldığı konusunda herhangi bir belge dosya içerisinde bulunmadığı gibi tam olarak hangi tarihte alındığı konusunda yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında da çelişki bulunmaktadır. Bu nedenle 114 ada 2 sayılı parsel içerisinde A, B ve C harfleriyle gösterilen taşınmaz bölümlerinin hangi tarihte Veli Doğan’dan satın alındığı hususu, yeniden yapılacak keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulması, yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasındaki çelişkinin HMK.nun 261. maddesi (HUMK m. 265) uyarınca giderilmesi, yerel bilirkişi ve tanıkların HMK.nun 243, 244, 259 ve 290/2. maddeleri uyarınca davetiyeyle keşif yerine çağrılmaları ve uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle adı geçenlerin keşif yerinde dinlenilmeleri, krokide A, B ve C harfleriyle işaretlenen taşınmazların davacı tarafından Veli Doğan’dan satın alınan yerler olup olmadığı, kim ya da kimlerin tasarrufunda bulunduğu, davalıya ait yerler olup olmadığı konularında yerel bilirkişi ve tanıkların beyanlarına başvurularak saptanması, Veli Doğan’dan satın alınan yerler ise, TMK.nun 996. maddesi gereğince davacının Veli Doğan’ın eklemeli zilyetliğinden de yararlanacağının göz önünde tutulması, ondan sonra toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmuş bulunması doğru değildir.
Davacının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca, 114 ada 2 sayılı parsel içerisinde A, B ve C harfleriyle gösterilen taşınmaz bölümleri bakımından BOZULMASINA ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 06.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.