Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/8239
Karar No: 2007/10355
Karar Tarihi: 1.11.2007

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/8239 Esas 2007/10355 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, miras bırakanın mal kaçırmak amacıyla yapmış olduğu 6425/6800 pay temlikinin muvazaalı olduğunu iddia ederek tapu kaydının iptali ve muvazaa nedeniyle tazminat istemişlerdir. Mahkeme, davacıların iddialarını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Temyiz sonucunda ise, davalıya yapılan pay temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amacıyla gerçekleştirildiği kabul edildiği için hükmün bozulması gerektiği kararına varılmıştır.
Kanun Maddeleri: Medeni Kanunun 706 ve Borçlar Kanunun 213. maddeleri ile Tapu Kanunun 26. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2007/8239 E.  ,  2007/10355 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BODRUM 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 13/10/2006
    NUMARASI : 2002/134-2006/571

    Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
    Davacılar,miras bırakanın mal kaçırmak amacıyla .parsel sayılı taşınmazdaki 6425/6800 payını satış yoluyla temlik ettiğini,murisin yaşlı ve hasta olmasında faydalanılarak manevi cebir ile temlikin sağlandığını ileri sürüp muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ile muris adına tesciline,olmadığı taktirde 30.000.000.000.TL bedelin tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı,dava konusu taşınmaz payını bedelini ödeyerek satın aldığını,iddiaların asılsız olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece,çekişme konusu taşınmaz payının davalıya temlikinin muvazaalı olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar,davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla,tetkik hakimi .. ...raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.                                                                                              -                                                                                  -KARAR-
    Dava ve birleşen dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; davacıların miras bırakanı H.. çekişme konusu ..parsel sayılı taşınmazdaki sahip olduğu 6425/6800 payını 11.04.2000 tarihli akitle satış suretiyle davalıya temlik ettiği anlaşılmaktadır.
    Davacılar ve birleşen davanın davacısı, miras bırakanın yapmış olduğu pay temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davaları açmışlardır.
    Bilindiği üzere;uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa,niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü dür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçek-ten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirascısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve l-4-1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmeside Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirascılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekirki bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmeside büyük önem taşınmaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı,miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı,davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Somut olaya gelince; davalının miras bırakanın kızı davacı E..damadı olduğu, miras bırakanın yaşam süreci içerisinde torunu ve damadı davalı ile birlikte oturduğu, miras bırakanın varlıklı bir kişi olup mal satmaya ihtiyacının bulunmadığı, taşınmazın temlik tarihindeki gerçek değeri ile akitteki değer arasında aşırı fark bulunduğu dosya kapsamı ile sabittir.
    Belirlenen bu olgular yukarıda değinilen ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde davalıya yapılan pay temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amcıyla gerçekleştirildiği kabul edilmelidir.
    Hal böyle olunca; davanın kabul edilmesi gerekinken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.
    Davacıların temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 1.11.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi