Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/1546 Esas 2010/13385 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/1546
Karar No: 2010/13385
Karar Tarihi: 01.06.2010

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/1546 Esas 2010/13385 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2010/1546 E.  ,  2010/13385 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Gölbaşı(Ankara) İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 23/11/2009
    NUMARASI : 2009/145-2009/125
     

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Kural olarak dava hakkı, o hakkın sahibi olan kimseye aittir. HUMK.nun 59. maddesinde dava açmaya ehil olan kişi davasını bizzat yahut atayacağı vekil aracılığıyla ikame ve takip edeceği açıklanmıştır. Anılan hüküm uyarınca hak sahibi davayı bizzat açabileceği gibi vekil aracılığıyla da açabilir. Somut olayda; borçlu adına talepte bulunan Ali Erdoğan vekalet ehliyeti olmayan bir kişidir. Bu nedenle şirket adına icra mahkemesinde şikayette bulunma yetkisi bulunmamaktadır. HUMK.nun 61. maddesinde, davaya vekalet etmesine kanunen imkan bulunmayan bir kişi vekil sıfatıyla dava açarsa o kişinin davaya vekalet ehliyeti olmadığından mahkemece, uyuşmazlığın esasına girmeden dava şartı yokluğundan davayı reddetmekle yükümlü olduğu açıklanmış, ikinci fıkrasında da davayı reddetmeden önce davayı bizzat veya avukat aracılığıyla takip edip etmeyeceğinin davacıya davetiyeyle bildirilmesi gerektiği hususu düzenlenmiştir. Mahkemece yukarıdaki açıklamalar göz önünde tutulmaksızın şikayetin kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir. Borçlu şirkete avukat marifetiyle davada temsil edilme veya davasını bizzat temsile yetkisi bulunan şirket müdürü tarafından takip etmek üzere süre ve imkan verilmesi için davetiye gönderilmesi, sonucuna göre yargılamaya devam olunup uyuşmazlığın sona erdirilmesi gerekmektedir. Mahkemece HUMK.nun 61. maddesi hükmü göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.
    SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 01.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.