13. Ceza Dairesi 2015/1212 E. , 2015/2716 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Hükümlünün 08.11.2012 tarihli dilekçesi, temyiz dilekçesi mahiyetinde kabul edilerek, Arşiv Müdürlüğünün, temyiz incelemesine konu dava dosyasının tüm aramalara rağmen bulunamadığının bildirildiği anlaşılmakla, dosyanın mevcut hali ile yapılan temyiz incelemesinde,
1-5252 sayılı Kanunun 9/1. maddesi ile 01.06.2005 tarihinden önce kesinleşmiş hükümlerle ilgili olarak, 5237 sayılı TCK nın lehe olan hükümlerinin derhal uygulanabileceği hallerde duruşma yapılmaksızın da karar verilebilceği öngörülmüş ise de, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.12.2005 tarih, 2005/3-162-173 ve 11.07.2006 tarih, 2006/5-182/182 sayılı kararlarında açıklandığı üzere, lehe olan yasanın belirlenmesi herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasını, takdir hakkının kullanılmasını gerektiriyorsa veya sonraki yasa ile suçun unsurlarının veya özel hallerinin değiştirilmesi, cezanın tayin ve takdiri ile artırım ve indirim oranlarının belirlenmesi, seçimlik cezalardan birinin tercihi ve seçenek yaptırımların ya da cezanın kişiselleştirilmesini gerektiren hallerde lehe Yasanın belirlenmesi amacıyla verilen uyarlama kararlarının duruşma açılarak verilmesi gerektiğinin anlaşılması karşısında, duruşma açılmaksızın evrak üzerinde yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-5237 sayılı TCK’nın 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCY.nın 493/1 maddesinde yer alan suçun öğelerinin farklı olduğu, hükümlünün eyleminin, 5237 sayılı TCK nın 142/1-b. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun yanında aynı Yasanın 116/1, 119/1-c ve 151/1. maddelerine uyan mala zarar verme suçlarını da oluşturduğu, 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi uyarınca hükümlü yararına olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı gözetilerek, 5237 sayılı Yasaya göre hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozmak ve mala zarar vermek suçlarını oluşturan eylemler nedeniyle 5237 sayılı Yasanın 61. maddesi gözetilerek, temel cezanın ne şekilde saptanacağının belirlenmesi, müştekiye yöntemince tebligat yapılarak, şikayetçi olup olmadığının sorulması ile elde edilecek sonuca göre, mala zarar verme suçu bakımından, uzlaşma hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, Dairemizce de benimsenen 22.01.2013 tarih 2012/1142 Esas 2013/17 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere, 5237 sayılı TCK"nın 119. maddesi kapsamında nitelikli konut ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçunun, 5271 sayılı CMK"nın 253/1. fıkrası “b” bendi 3. nolu alt bendi kapsamı dışında bulunduğu, dolayısıyla konut dokunulmazlığının ihlali suçunun birden fazla kişi ile birlikte işlenmesi halinde uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağının göz önünde bulundurulması, neticeten; 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK nın ilgili maddeleri uyarınca denetime olanak verecek şekilde ayrı ayrı uygulamalar yapılıp, cezalar belirlenip, sonuç cezaların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe olan Yasanın yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de,
3-5237 sayılı TCK.nun 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, hükümlü ..."nın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, infaz aşamasında hükümlü lehine uygulamaların kazanılmış hak oluşturmayacağının gözetilmesine, 24.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.