16. Hukuk Dairesi 2014/20529 E. , 2015/11405 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 12, 22, 104 ada 25 ve 105 ada 38 parsel sayılı sırasıyla 17.262.78, 12.607.41, 19.373,19 ve 12.518,58 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına, 101 ada 13 ve 105 ada 10 parsel sayılı sırasıyla 15.174,40 ve 15.906,09 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına, 101 ada 14 ve 105 ada 37 parsel sayılı sırasıyla 11.146,44 ve 10.195,62 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına, 101 ada 15 parsel sayılı 11.885,60 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına, 105 ada 53 parsel sayılı 1.549,74 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edilmiştir. Davacılar ..., ... ve ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muristen kaldığı iddiasına dayanarak mirasçılar adına tescil istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında ..., ... çekişmeli taşınmazların müşterek muristen kaldığı iddiasına dayanarak mirasçılar adına tescil istemiyle davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacılar ve müdahillerin açtığı 105 ada 53 parsel sayılı taşınmaz bakımından davanın husumet nedeniyle reddine taşınmazın tespit gibi tesciline, 101 ada 12, 13, 14, 15, 22, 104 ada 25, 105 ada 10, 37 ve 38 parsel sayılı taşınmazlar bakımından davanın reddine çekişmeli taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, müdahil ..., ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava konusu 105 ada 53 parsel sayılı taşınmaz bakımından dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün bu parsel yönünden ONANMASINA,
2- Dava konusu 101 ada 12, 13, 14, 15, 22, 104 ada 25, 105 ada 10, 37 ve 38 parsel sayılı taşınmazlar bakımından mahkemece davacı ve müdahillerin delil olarak dayandıkları tapu kayıtlarını hangi taşınmazlar için sunduklarını belirtmedikleri, taşınmazların ortak muris ... ... kaldığının ispatlanamadığı kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermek için yeterli değildir. Davacı ve müdahil davacılar taşınmazların davalılarla ortak murisleri olan ..."den kaldığını ve taksim edilmediğini iddia ederek tapu kaydına ve ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 1990/3 Esas, 1990/16 Karar sayılı dosyasına dayanmışlardır. Davalılar ise taşınmazların muris ... ilgisi olmadığını, 20 yılı aşkın süredir zilyetliklerinde bulunduğunu savunmuşlardır. Mahkemece davacıların delil olarak dayandığı ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 1990/3-16 Esas, Karar sayılı dosyası getirtilip incelenmediği gibi, asli müdahillerin sunmuş oldukları tapu kayıtları da "hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiği açıkça belirtilmediği" gerekçesiyle keşifte uygulanmamıştır. Bilindiği gibi 6100 sayılı HMK"nın 31. maddesi hakime davayı aydınlatma görevi vermiş olup, anılan yasa maddesi aynen "hakim maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir." hükmünü içermektedir. Hal böyle olunca; mahkemece müdahil davacılara makul süre ve imkan verilerek delil listesindeki hangi tapu kaydının hangi taşınmaz için gösterildiği sorulmalı, davaları açıklatılmalı ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 1990/3-16 Esas, Karar sayılı dosyası getirtilip dosya arasına alınmalı, bundan sonra dayanılan kayıtlar tüm tesis ve tedavülleriyle getirtilmeli, mahallinde yeniden keşif yapılarak dayanak kayıtlar yerel bilirkişiler yardımı ile zemine uygulanmalı, yerel bilirkişilerin zeminde gösterdiği sınırlar teknik bilirkişiye harita üzerinde işaretlettirilmelidir. Yerel bilirkişiler tarafından zeminde gösterilemeyen sınırların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı ve bu suretle dayanılan tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazları kapsayıp kapsamadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, tespite aykırı bir durum ortaya çıkarsa tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenmeli, fen bilirkişisinden keşfi takibe imkan verir ve tapu kayıtlarının uygulamasını ve kapsamını gösterir rapor alınmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların hangi tarihten beri kimler tarafından neye istinaden zilyet edildiğine ilişkin maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 07.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.