Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/7250 Esas 2007/10203 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/7250
Karar No: 2007/10203
Karar Tarihi: 30.10.2007

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/7250 Esas 2007/10203 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2007/7250 E.  ,  2007/10203 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : FOÇA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 12/12/2006
    NUMARASI : 2003/81-2006/275

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı Hazine, davalıların miras bırakanları adına kaytılı 46 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında "tapu miktar fazlalıklarının Hazinenin olduğuna dair şerh bulunduğunun ileri sürerek, çekişmeli taşınmazın miktar fazlasının tapusunun iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Birleşen dava ile bir kısım davalılar, çekişmeli yeri 1945 yılından itibaren nizasız, fasılasız malik sıfatıyla tasarruf ettiklerini ileri sürüp, şerhin terkinini talep etmişlerdir.
    Mahkemece, davacı Hazinenin iddiası sabit görülerek iptal tescil isteğinin kabulüne, birleşen şerhin terkinine yönelik davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, bir kısım davalılar ve karşı davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. 
                                               -KARAR-                                                                                                                                                                                                                                                                                               Asıl dava, tapu iptal, tescil; birleşen dava tapu kaydındaki şerhin terkini isetğine ilişkindir.
    Mahkemece, tapu iptal, tescil davasının kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 46 parsel sayılı 7425 m2 miktarlı taşınmazın 1945 te davalıların miras bırakanları A... ve H... K...  adına 1/2"şer (5 dönüm 2 evlek miktarlı tevziiye dayalı olarak) tespit ve tescil edildiği Kadastro tutanağına 15.2.1951 tarihli Mal Müdürlüğü yazıları ile 1847 m2 fazlalığın Hazineye ait olacağının şerh edildiği anlaşılmaktadır.
    Davacı Hazine, anılan şerhe dayanarak eldeki davayı açmış, bir kısım davalılar çekişmeli yeri 1945"ten beri tasarruf ettiklerini ileri sürüp, şerhin terkinini istemişlerdir.
    Mahkemece, şerhe değer verilmek suretiyle Hazinenin tapu iptal-tescil isteğinin kabulüne karar verilmişse de hükme yeterli bir araştırma yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.
    Gerçekten de, çekişme konusu taşınmazın iskanen davalılar miras bırakanlarına temlik edildiği, 2510 Sayılı Yasanın 23.maddesinde öngörülen "... tasdikli defterlerdeki veya kararlardaki miktarlar muteberdir..." hükmüne değer verilerek miktar fazlalığı şerhinin kadastro tutanağına yansıtılmadığı sabittir.
    Öte yandan, 3402 Sayılı Yasa ile yürürlükten kaldırılan 766 Sayılı Tapulama Yasasının 42.maddesi ve 3402 Sayılı Yasanın 20/d maddesinde; "Hazinece, özel kanunlar hükümlerine göre değişmez ve genişletilmeye müsait olmayan sınırla miktar üzerinden satılan, tefviz veya tahsis veya parasız dağıtılan taşınmaz mallarda çıkan fazlalık, taşınmaz malla birlikte satış, tefviz, tahsis ve dağıtım tarihinden itibaren 10 yıl geçmiş ise, miktarına bakılmaksızın kayıt sahibi adına tespit edilir" hükmü öngörülmüştür.
    Ne varki, mahkemece, dava konusu taşınmazın dayanağını teşkil eden ve kadastro tespiti sırasında uygulanan iskan kaydının mahalline uygulanmasına karşın, anılan kaydın sabit sınırlı olup, olmadığı üzerinde durulmamış, bu husus sağlıklı biçimde saptanmamıştır.
    Hal böyle olunca; mahallinde uzman bilirkişiler aracılığıyla keşif yapılarak, infaza elverişli rapor ve kroki tanzim ettirilmesi, taraf tanıklarının dinlenmesi, belirlenen olgular, yukarıda açıklanan ilkeler ve 4070, 4706, 4707, 4916 Sayılı Yasaların miktar fazlası şerhini havi sicil kayıtları bakımından ne gibi işlemlere ve tasarrufa tabi kılınacağı ile ilgili öngörülen hükümler ile birlikte değerlendirilerek sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken, eksik soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davalılar-karşı davacıların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.10.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.