17. Hukuk Dairesi 2016/5398 E. , 2016/7143 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait davalı şirkete kasko poliçesi ile sigortalı araçta kaza sonucu hasar meydana geldiğini, davalı sigorta şirketi ile diğer davalıya otomobilin tamir edilmesi için teslim edildiğini, hasar miktarının 12.000,00 TL olduğunun bildirildiğini, hasarın belirlenen miktardan daha az maliyet gerektirdiğini, sigorta kayıtlarında aracın ağır hasarlı ve pert olarak yer alacağından endişe duyduğunu, fazla sigorta primi ödemek zorunda kalacağını ileri sürerek mahkemece tayin olunacak bilirkişi maarifeti ile otomobildeki hasarın gerçek miktarının tespit edilerek bu hasarın ne şekilde onarıldığını, malzeme ve işçilik masraflarının ne olduğunun belirlenmesini, şimdilik 5.000,00 TL"nin davalı sigorta şirketinden istenilmesine ve tamiri yapan şirkete ödenmesine, ağır hasarlı pert kaydının silinmesine karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 11.06.2015 tarihli dilekçe ile davalı tamirci Kardeşler Şirketinin müvekkilini 10.394,63 TL zarara uğrattığından 5.000,00 TL de dava dilekçesi ile istendiğinden ıslah taleplerinin kabulü ile bakiye 5.394,63 TL"nin davalılardan alınarak müvekkiline verilmesini istemiştir.
Davalı sigorta vekili, davacıya ait aracın kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, yapılan inceleme sonucunda araçtaki hasarın 12.000,00 TL olarak belirlendiğini, bu miktarın davacıya ödendiğini, müvekkili şirketçe pert işlemi yapılmadığından pert kaydının oluşturulmadığını belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalıya tebligat yapılmasına rağmen cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile davacıya ait araçtaki hasarın 9.255,00 TL olduğunun tespitine, davacının teslim talebinin reddine, karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, sigorta poliçesinden kaynaklanan sorumluluğun tespiti istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK"nun 107. maddesine göre tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır. Yani, davacının tespit davasına konu yapılan hukuki ilişkinin hemen tespit edilmesinde hukuki yararının bulunması şarttır. Bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığı veya yokluğu, tespit davası açılabilmesi için tek başına yeterli değildir. Davacının tespit davası ile istediği hukuki koruma diğer dava çeşitlerinden biri ile sağlanabiliyorsa, o zaman davacının dava açmada hukuki yararı yoktur. Buna göre eda davası açması mümkün olan davacının, aynı konuda tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır.
Eldeki davada da, dava açılmadan önce 01.04.2014 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından dava konusu kaza nedeniyle davacıya 12.000,00 TL ödeme yapılmıştır. Her ne kadar davacının iddiası aracında meydana gelen hasar bedelinin expertiz raporu ile belirlenen 12.000,00 TL daha az maliyet gerektirdiği ve aracındaki ağır hasarlı pert kaydının silinmesini talep etmiş ise de mahkemece hükme esas alınan 16.02.2015 tarihli raporda da araçta meydana gelen hasar tutarı 9.255,00 TL olduğu belirtilmiş tespit edilen miktarın fazlası davalı sigorta şirketi tarafından davalıya ödenmiş ve davalı sigorta şirketi tarafından iddia olunduğu gibi pert işlemi de yapılmamıştır. Kaldı ki, bilirkişi tarafından belirlenen 9.255,00 TL hasar bedeline karşılık davalı tamir şirketi 12.000,00 TL olmakla kasko şirketi aleyhine zenginleşmiştir. Bu konuda da davacının dava açmakta hukuki yararı yoktur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme hükmünün BOZULMASINA, 13/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.