Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/8668
Karar No: 2007/10159
Karar Tarihi: 25.10.2007

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/8668 Esas 2007/10159 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, tapusuz taşınmazlar ile kayıtlı tapulu taşınmazların davalılar tarafından işgal edildiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istemişlerdir. Davacıların tapu kayıtları malikleri A.D. olan ve 30 yıldır kullanılmayan taşınmazlardır. Mahkeme, tapusuz taşınmazlar için davacıların dava açma haklarının bulunmadığına karar vermiştir. Ancak tapulu taşınmazlar için elatmanın varlığı kabul edilerek davanın kısmen kabul edilmesine karar verilmiştir. Temyiz sonucu ise hükmün bozulması gerektiği kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri: Medeni Kanunun 719, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddesi, HUMK'nun 428. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2007/8668 E.  ,  2007/10159 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BEYTÜŞŞEBAP ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 25/01/2007
    NUMARASI : 2006/4-2007/9

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, miras bırakanlarından zilyetliği intikal eden tapusuz taşınmazlar ile muris A... D... adına kayıtlı tapulu taşınmazların davalılar tarafından 1978 yılından itibaren işgal edildiğini; ayrıca davalıların mevcut 4 adet binayı kullandıkları gibi yeni 4 adet ev ve 5 adet ahır yapmak suretiyle taşınmazlara müdahale ettiklerini ileri sürüp; elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerinde bulunmuşlardır.
    Davalılar, çekişmeli taşınmazların hepsinin tapusuz olup, 30 yılı aşkın süredir kendilerinin iyiniyetle nizasız ve fasılasız zilyet olduklarını lehlerine kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğiyle edinim koşullarının oluştuğunu belirtip, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davacıların aile olarak 28 yıl önce dava konusu taşınmazların terkettikleri ve o tarihten 2004 yılına kadar hiçkimsenin taşınmazları kullanmadığı vergi ve özel idare kayıtlarının tek başına zilyetliğin delili sayılamayacakları bu nedenle tapusuz taşınmazlar bakımından davacıların dava açma haklarının bulunmadığı sınırları tespit edilebilen tapulu yerler bakımından ise elatma olgusunun sabit olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalılar H... ve H... Ö... haricindeki diğer davalılar ile davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
                                                                           -KARAR-
    Dava, tapu kaydına ve zilyetliğe dayalı elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacıların dayandığı 10.12.1947 tarih ve 963 ila 968 sıra nolu tapu kayıtlarının malikinin A. D. olduğu adı geçenin 1.12.1957 tarihinde ölümüyle mirasçı olarak davacı Hacı ile dava dışı kişilerin kaldıkları anlaşılmaktadır.
    Özellikle, davacılar S.. ve K..."nın davada dayandıkları tapu kayıtlarının maliki ile irtibatlarının (irs veya akdi ilişkilerinin) bulunmadığı gibi, davacı S.."nın dava konusu ettiği taşınmazların anne ve babasına ait olduğunu ileri sürmesine rağmen adı geçen davacının anne ve babasının halen sağ oldukları dosyaya yansıyan belgelerden ve getirtilen nüfus kayıtlarından açıkça görülmektedir.
    O halde; davacı S..."nın çekişme konusu yaptığı tüm taşınmazlar bakımından, dava K..."nın ise tapu kaydına dayandığı taşınmazlar yönünden davada taraf sıfatlarının bulunmadığı gözetilmek suretiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, tapu kaydına dayanılan taşınmazlar açısından davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.
    Diğer taraftan; mahkemece dayanılan tapu kaydı yönünden yapılan araştırma inceleme ve uygulamanın da hüküm vermeye yeterli olduğu söylenemez.
    Bilindiği üzere; harita ve krokisi bulunan tapu kayıtlarına Medeni Kanunun 719, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20.maddesi uyarınca kapsam belirleneceği kuşkusuzdur.Ancak böyle bir harita ve kroki yoksa veya uygulanabilir nitelik taşımıyorsa öncelikle tapu kaydının ilk tesisinden itibaren tüm gittileri ile birlikte Tapu Sicil Müdürlüğünden istenilmesi,gitti kayıtlarının yüzölçümlerinde veya sınırlarında bir değişiklik varsa dayandığı belgelerin incelenip,doğru ve yasal bir nedenin bulunup bulunmadığının araştırılması,doğru esasa dayanmıyorsa,ilk tesisindeki sınırlara itibar edilmesi,ayrıca uygulamada yararlanmak üzere varsa komşu taşınmaz kayıtlarının getirtilmesi,böylece yanların dayandığı,usulüne uygun olarak çıkarılmış tüm belgeler toplandıktan,dosya öteki yönlerden de keşfe hazır hale geldikten sonra yöreyi iyi bilen yaşlı ve yansız yerel bilirkişi veya bilirkişiler aracılığı ile uygulama yapılması, kayıtlardaki her sınır yerel bilirkişi veya bilirkişilerden sorulup arazi üzerinde tespit edilmesi;gerektiğinde sınırlar hakkında açıklayıcı doyurucu bilgiler alınması, bilinmeyen sınırlar yönünden taraflara tanık dinletme olanağının sağlanması,komşu taşınmaz kayıtlarının da aynı şekilde uygulanarak yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin denetlenmesi gerekir.Öte yandan sınırlar değişebilir nitelikte ise veya tam olarak kapanmayıp açık yönler kalıyorsa, kayda değişmez sınırlarla bağlantı kesilmemek suretiyle miktarına göre kapsam belirlenmesi, ayrıca tapu fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilerden keşifte saptanan bilgi ve bulgulara uygun ve uygulamayı tam olarak yansıtan, infaza elverişli rapor ve kroki alınması zorunludur.
    Hal böyle olunca, yukarıda değinilen ilkeler gözönünde tutulmak suretiyle davada davacı Hacı bakımından dayanılan tapu kayıtlarının kapsamlarının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, çekişmeli taşınmazlarda ve özellikle zilyetliğe dayanılan taşınmazlar üzerinde davacılar ve Kazı"nın zilyetliklerinin bulunup bulunmadığı ve zilyetliklerini zorunlu nedenlere dayalı olarak mı terkettikleri yönünden yörenin zilyetliği sürdürmeye elverişli olup olmadığı ve taraflar arasında geçen bazı olaylar da gözetilerek gerekli araştırma ve soruşturmanın yapılması, toplanan ve toplanacak olan bütün deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davacılar ile davalılardan R., K., H., A. E., B. ve S"in temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi uyarınca HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.10.2007 tarihinde oybirliğiyle karar veril

     

     

     


     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi