MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kulllanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Olay tarihinde ...Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü bünyesinde yapı denetim şefi, inşaat teknikeri ve işçi olarak çalışan sanıkların, katılanın paydaş olduğu ...ilçesi .... pafta, 218 ada, 11 parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki 36.888,80 TL yapı inşaat değeri olan binayı 3194 sayılı İmar Kanunu hükümlerine göre alınmış bir yıkım kararı olmadan sadece taşınmazın hissedarı olan .... "ın trampa talebi üzerine binanın yıkımını birlikte gerçekleştirmek suretiyle üzerlerine atılı görevi kötüye kullanma ve bu suça iştirak suçunu işledikleri iddia ve kabul edilen somut olayda; maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti için, öncelikle güncel tapu kayıtlarının celbiyle paydaşların tespit edilmesi, yıkım tarihinden şikayet tarihine kadar geçen süre içerisinde katılanın taşınmazın yıkımından ne şekilde haberdar olduğunun ayrıntılı olarak kendisinden sorulması, ilçedeki diğer taşınmazların yıkımına ilişkin sözlü veya yazılı muvafakat olup olmadığının kolluk marifetiyle araştırılması, bilgi sahibi kişilerin gerekirse tanık sıfatıyla beyanlarına başvurulması, yine suça konu taşınmazla ilgili trampa talebinde bulunan ve hissedar olduğu belirtilen ....,.... ın tanık sıfatıyla beyanlarının alınması, 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi hükmünün ilçe sınırları içerisindeki uygulama kapsamı, şekli ve yürürlüğüne ilişkin evrakların belediye ve ilgili kurumlardan istenilmesi ve gerektiğinde dosyanın kül halinde bilirkişiye tevdi edilerek rapor aldırılması sonrasında sonucuna göre sanıkların hukuki durumu ile suç vasfının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabule göre de;
Yüklenen suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak
suretiyle işledikleri kabul edilen sanıklar hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesi gereğince hak yoksunluğuna hükmolunmaması,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 06/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.