7. Ceza Dairesi 2015/5375 E. , 2017/8082 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, Müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-... vekilinin temyizine göre yapılan incelemede;
Temyiz isteğinin reddine dair Erciş Asliye Ceza Mahkemesinin 30.10.2013 tarih ve 2013/417 Esas, 2013/714 Karar sayılı ek kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan ... vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, red kararının istem gibi ONANMASINA,
II-Sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün temyizine göre yapılan incelemede;
1-CMK.nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine engel hali bulunmayan sanığın talimatla savunmasında hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasını kabul ettiğini, zararı taksitlendirme olursa ödeyebileceğini beyan etmesi ve talimat ekinde KEMT varakasının bulunmaması karşısında, sanığa dava konusu eşyanın ... İdaresince hesaplanan "eşyanın ithalinde öngörülen ... vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı" olan miktarın kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve taksitlendirme hususu da tartışılarak makul süre verilmek suretiyle ödeme için imkan tanınması ile sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/9. fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken "pişmanlık göstermeyen sanığın yeniden suç işlemeyeceğine dair mahkememizde olumlu kanaat hasıl olmadığından" şeklindeki yasal olmayan gerekçeyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2-5237 sayılı TCK.nun 51. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; sanığın daha önce üç aydan fazla hapis cezası ile cezalandırılmamış olması koşulu ve (b) bendinde suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işleyemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması hükmü getirilmiş olmakla, adli sicil kaydına göre sanığın sadece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kaydının bulunduğu cihetle, ertelemeye engel sabıkası olmayan sanığın suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşup oluşmamasına göre hapis cezasının ertelenmesine karar verilip verilmeyeceğinin tartışılması gerektiği gözetilmeden, sanığın yalnızca kamu zararını gidermemiş olması esas alınarak "eylemli olarak herhangi bir pişmanlık göstermemesi" biçimindeki yasal olmayan gerekçe ile ertelemeye yer olmadığına karar verilmesi,
3-24.11.2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Hapis cezası ertelenmeyen sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmesine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmemesi,
4-01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Yasanın 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK.nun 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilip, 5275 sayılı Yasanın 106. maddesinin 4. ve 9., yine 18.06.2014 tarihli 6545 sayılı Yasanın 81. maddesi ile 3. ve 8. fıkralarındaki değişiklikler ve 10. fıkrasının yürürlükten kaldırılmış olması göz önüne alındığında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde, verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda ve taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi durumunda hapse çevrileceğinin belirtilmesi,
5-Kaçak eşyanın nakil aracının taşıma kapasitesine göre miktar veya hacim bakımından ağırlıklı bölümünü oluşturduğu, araç ve eşyanın değeri itibariyle de aracın müsaderesinin hakkaniyete aykırılık oluşturmayacağı gözetilerek, araç maliki ... isimli kişinin araştırılarak beyanı alınıp aracın kime ait olduğu ve iyi niyetli 3. kişiye ait olup olmadığı değerlendirilip tartışılarak sonucuna göre nakil aracının müsaderesi ... da iadesi yönünde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde iadesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.