Esas No: 2019/5565
Karar No: 2020/6928
Karar Tarihi: 24.12.2020
Danıştay 10. Daire 2019/5565 Esas 2020/6928 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/5565
Karar No : 2020/6928
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : 1. Huk. Müş. Yrd. …
İSTEMİN_ÖZETİ : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Şırnak ili, Cizre ilçesinde 14/12/2015 tarihinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sürecinde çalışamadığı için maddi kayıplarının olduğu, ikamet ettikleri konutun hasar gördüğü, ailesiyle evlerini terk etmek zorunda kaldığı, süreç içerisinde birtakım hizmetlerden yararlanamadığı, mülkiyet hakkına müdahale edildiği, temel hak ve özgürlüklerinin kısıtlandığı ileri sürülerek uğranıldığı iddia edilen zararların karşılığı olarak şimdilik 50.000,00 TL maddi ve 75.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 125.000,00 TL tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla davacı vekili tarafından 03/05/2016 tarihli dilekçe ile davalı idareye 2577 sayılı Kanun'un 13. maddesi kapsamında maddi ve manevi tazminat ödenmesi talebiyle başvuruda bulunulduğu, başvuru dilekçesinin 06/05/2016 tarihinde idareye ulaştığı, başvurunun ... tarih ve ... sayılı İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü yazısıyla Şırnak Valiliğine gönderildiği, bakılan davanın ise 06/10/2016 tarihinde açıldığı, bu durumda, davacının tazminat talebine ilişkin başvurusunun davalı idareye 06/05/2016 tarihinde tebliğ edilmesi sonrasında altmış gün içerisinde davalı idare tarafından cevap verilmeyerek 05/07/2016 tarihinde istemin reddedilmiş sayıldığı anlaşılmış olup talebin zımnen reddi tarihini izleyen günden başlamak üzere altmış gün içerisinde -en geç 05/09/2016 pazartesi günü mesai bitimine kadar- tam yargı davasının açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra ... İdare Mahkemesi kanalıyla 06/10/2016 tarihinde açılan işbu davanın 2577 sayılı Kanun'un 13. maddesi gereğince süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Anılan karara karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusu ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:..., Temyiz No:... sayılı kararı ile istinaf istemine konu Mahkemenin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, davacı tarafa 13/03/2017 tarihinde tebliğ edildiği, kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren istinaf süresinin son günü olan 12/04/2017 (çarşamba günü) tarihine kadar istinaf yoluna başvurulması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra, 22/04/2017 (cumartesi günü) tarihinde UYAP üzerinden gönderilerek Mahkeme kayıtlarına giren dilekçe ile istinaf başvurusu yapıldığı, 30 günlük istinaf süresi geçirildikten sonra yapılan istinaf başvurusunun, 2577 sayılı Kanun'un 48/6. maddesi uyarınca süre aşımı yönünden reddi gerektiği gerekçesiyle istinaf isteminin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:..., Temyiz No:... sayılı "istinaf isteminin süreaşımı nedeniyle reddine" ilişkin kararı usul ve hukuka uygun bulunduğundan, istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, idare mahkemesinin süre ret kararının usulsüz olarak Tebligat Kanunu'na aykırı bir şekilde tebliğ edildiği, tebliğ mazbatasında yazılan bilgilerin gerçeği yansıtmadığı, haber alma kağıdının kapıya yapıştırılmadığı, tebligat memurunca muhatabın adreste olmadığı anlaşıldıktan sonra yapılması gereken sıralı işlemlerin usulüne uygun olarak yapılmadığı, kararın gerekçesinin bulunmadığı ve temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı eksik yatırılmış olan temyiz aşamasına ait yargılama giderlerinin davacıdan tahsili için mahkemesince ilgili vergi dairesi müdürlüğüne müzekkere yazılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 24/12/2020 tarihinde kesin olarak, oy birliğiyle karar verildi.