19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/17205 Karar No: 2018/1941 Karar Tarihi: 10.04.2018
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/17205 Esas 2018/1941 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalılar, genel kredi sözleşmesi kapsamında müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak bulunuyorlardı. Borcun ödenmemesi üzerine icra takibi yapılınca davalılar itiraz ettiler. Davacı banka, davalıların itirazının iptal edilmesi ve takibin devamı için dava açtı. Mahkeme, davacının talebini reddetti çünkü davalıların sorumluluğu bulunmuyordu. Davacının temyiz başvurusu üzerine Yargıtay, hükmü bozdu çünkü kefillerin nakit krediden sorumlu olduğu göz önüne alınmadı ve uyuşmazlık ticari nitelikte olduğu için ticaret mahkemesinde görülmeliydi. Kanun maddeleri ise 3167 sayılı kanunun verdiği yetki ile davalı kefiller ile değil, hesap sahibi ile muhattap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdi kredi sözleşmesi hükmünde olduğu belirtiliyor.
19. Hukuk Dairesi 2016/17205 E. , 2018/1941 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi,gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, davacı banka ile dava dışı ... Metal Taş. İnş. Müt. ve Tic. Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, davalıların sözleşmeye müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduklarını borcun ödenmemesi üzerine icra takibine geçildiğini itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek davalıların itirazının iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili duruşmadaki beyanında davanın reddini istemiştir. Davalı ... davaya yanıt vermemiştir. Mahkemece, toplanan delillere,benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı alacaklı ile dava dışı ... Metal Taş. İnş. Müt. ve Tic.Ltd. Şti. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil konumunda bulunduğu, sözleşme gereği karşılıksız çıkan çek bedellerinin ödenmesi nedeni ile davalılar hakkında takip başlatıldığı, kredi sözleşmesi kapsamında davacının depo talep yetkisinin bulunmadığını, bankanın ödemiş olduğu sorumluluk bedellerinin ise kefil olan davalıların imzalamış olduğu genel kredi sözleşmesi kapsamında kalmadığını,bu kredilerin 3167 sayılı kanunun verdiği yetki ile davalı kefiller ile değil, hesap sahibi ile muhattap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdi kredi sözleşmesi hükmünde olduğunun tespit edildiği, takibe konu alacak ile ilgili davalıların sorumluluğunun bulunmadığı, davacının itirazın iptali talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Genel kredi sözleşmesi çerçevesinde dava dışı borçluya gayri nakdi kredi kullandırılmış ve bu gayri nakdi kredinin karşılıksız çıkan 3 adet çekin asgari sorumluluk bedelinin ödenmesi üzerine 1.980,00 TL nakit krediye dönüşmüştür. Bu durumda kefillerin sözleşme gereğince nakit krediden sorumlu olduğu dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi uyuşmazlığın ticari nitelikte olduğu ve yargılamaya ticaret mahkemesi sıfatı ile bakılması gerektiği de gözetilmemiş olması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 10/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.