Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/3525 Esas 2019/1734 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3525
Karar No: 2019/1734
Karar Tarihi: 07.05.2019

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/3525 Esas 2019/1734 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bu mahkeme kararı, bir sıra cetveline itiraz davasıyla ilgilidir. Davacı, dava dışı borçlu aleyhine icra takibi başlattığını ve borçlunun yeni edindiği araç üzerine farklı borçları nedeniyle haciz koydurduğunu iddia etmiştir. Davalı ise bu haciz işleminin yasal olduğunu ve muvazaalı bir durumun olmadığını savunmuştur. Mahkeme, davalının iddialarını ispat edemediğine ve yapılan işlemin muvazaalı olduğuna karar vermiştir. Temyiz başvurusu reddedilmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- Türk Borçlar Kanunu'nun 1. maddesi (hukuki işlem tanımı)
- İcra ve İflas Kanunu'nun 87. maddesi (haciz işlemi)
23. Hukuk Dairesi         2016/3525 E.  ,  2019/1734 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, dava dışı borçlu aleyhine icra takibi başlatarak borçlunun birtakım araçları ve yeni edindiği aracı üzerine farklı borçları nedeniyle haciz koydurduğunu, yeni edilen araç üzerinde müvekkilinden önce konulan haczin muvazaalı olduğunu, takibin yapıldığı gün borçluya tebliğ edildiğini ve borçlunun itiraz etmekten feragat ederek takibin kesinleştirildiğini, yine aynı gün borçlu adına tescili yapılan araç üzerine davalı tarafından haciz konulduğunu, satış isteme sürelerine uymadığı ve masraf yatırmadığından haczinin düştüğünü savunarak sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın ödenmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin sahibi ve yetkilisi olduğu şirket tarafından dava dışı borçluya satılan araca satış sonrası haciz konulduğunu, muvazaalı bir durumun olmadığını, yasal süresinde satış talep edilerek avans yatırıldığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre davalı tarafça yapılan takibin araç satış sözleşmesinden kaynaklandığı, davalının sözleşmenin tarafı olmadığı ve dava dışı borçludan alacağı olduğunu ispat edemediği, satış sözleşmesinde satış bedelinin tamamen alındığının kabul edildiği, yapılan işlemin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 07.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.