Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalılardan H.’le düzenledikleri sözleşme uyarınca 594 parsel sayılı taşınmazının ½ payını davalılardan H.’ye bedel almaksızın devrettiğini, sözleşmede diğer davalı F.’in müşterek ve müteselsil borçlu olduğunu, sözleşmede öngörülen şekilde taşınmazın bedelinin ödenmediğini ileri sürerek tapu iptal, tescil olmadığı takdirde 69.000.-YTL borcun şimdilik 10.000.-YTL’sinin faizi ile tahsili isteklerinde bulunmuştur. Davalılar, davaya karşı beyanda bulunmamışlardır. Mahkemece, taşınmazın tapuda resmi olarak satış suretiyle temlik edildiği, aksini ispat edecek delil sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin tahsili isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu olup kayden yarı payı davacıya ait olan 594 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak taraflar arasında düzenlenen 24.10.2005 tarihli belgede, taşınmazın satış bedelinin ödeme şekli ile tarihlerinin kararlaştırıldığı ve aynı tarihli akitle de satış suretiyle davalılardan Hilmi’ye temlik edildiği anlaşılmaktadır. Davacı, kararlaştırılan bedelin (semenin) kendisine ödenmediğini ileri sürerek temlik edilen payın iptali ile adına tescilini, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere 10.000.-YTL bedelin faizi ile hüküm altına alınmasını istemiştir. Borçlar Kanununun 217. maddesi aracılığı ile 211/3. maddesi hükmü gereğince bedel ödenmediği takdirde temlik edilen payın eski malikine döneceği yolunda temlik sırasında bir ihtirazi kayıt kararlaştırılmadığına göre iptal ve tescil isteğinin mahkemece red edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ancak, davacı iptal tescil isteği yanında dava dilekçesinde ödenmeyen bedelin de karar altına alınmasını istemiştir. Oysa mahkemece bu konuda herhangi bir araştırma yapılmış değildir. O halde, mahkemece bu istek bakımından tarafların ileri sürdükleri delillerin toplanarak ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik tahkikatla yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.10.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.