Esas No: 2021/8792
Karar No: 2022/1733
Karar Tarihi: 08.02.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/8792 Esas 2022/1733 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/8792 E. , 2022/1733 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkime ilişkin tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin itirazının reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyizi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü,
-K A R A R-
Davacı vekili; 15/11/2016 tarihinde, davalıya sigortalı aracın karıştığı trafik kazasında davacının müvekkiline yaya halde iken çarpması sonucunda ,davacının yaralanarak %35,2 oaranında kalıcı maluliyetinin oluştuğunu bu nedenle 75.000,00TL manevi tazminatın temerrüd tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komiyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince Başvurunun kabulü ile 75.000,00TL manevi tazminatın 06/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş hükme karşı davalı vekili itiraz yoluna başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verilmiş,işbu karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar ile Kdz Ereğli 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 10/10/2017 tarih ve 2017/195E-2017/489K sayılı kararında kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün asli kusurlu ,yaya ...'ın tali kusurlu olduğunun maddi vaka olarak tespit edildiği ve kararın kesinleştiği de gözönünde bulundurulduğunda,davacının kusur durumu ve yaralanmasına göre ve sosyol ve ekonomik durumununun araştırılması da yapılmadan takdir olunan manevi tazminatın fazla olduğu görülmüş, hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 08/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.