Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, miras bırakanları O. A. adına kayıtlı 319 ada 13 parsel sayılı taşınmazı davalı şirketin hafriyat atıklarını yığmak ve üzerine barakalar yapmak suretiyle işgal ettiğini ileri sürüp elatmanın önlenmesi ve barakaların yıkımına, toprak yığılan bölümün eski hale dönüştürme bedelinin tahsiline, 2001 yılı Nisan ayından itibaren aylık 500.000.000.-TL ecrimisilin tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, Hamsu Köprüsünün inşaatı sırasında O... A...’ya ait engebeli araziyi düzelterek şantiye kurduklarını, taşınmaz üzerine şantiye kurulmasına köprü inşaatı bitinceye kadar O... A...’nın izin verdiğini, müdahalenin haksız ve kötüniyetli olmadığını, taşınmazın yapılanmaya veya ekim- dikime elverişli gelir getirebilecek bir yer olmadığını, davacıların bir zararı bulunmadığını, ecrimisil isteğinin de haksız olduğunu bildirip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının kayden davacılara ait taşınmaza elatmasının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacılar ve davalı vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım eski hale iade ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacılar, miras bırakanları adına kayıtlı 319 ada 13 parsel sayılı taşınmaza davalı şirketin hafriyat atıklarını yığmak, baraka yapmak suretiyle haksız müdahale ettiğini ileri sürerek, eldeki davayı açmışlardır.
Dava takipsiz bırakıldığı gerekçesi ile 19.10.2004 tarihinde HUMK.409.maddesi gereğince işlemden kaldırılmış, davacılar tarafından 2.12.2004 tarihinde hakim haveleli dilekçeleri ile harç yatırılmaksızın yenileme talebinde bulunulmuş, mahkemece aynı gün celse açılarak 17.2.2005 tarihi için oturum günü tayin edilmek suretiyle taraflara tebliğ edilmiş ve yargılamaya devam edilerek işin esası hakkında hüküm kurulmuştur.
Bilindiği üzere; HUMK."nun 409/4.maddesinde "dava, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenilenirse yeniden harç alınır" hükmü yer almaktadır. Oysa, yenilemenin bir ay geçtikten sonra harç alınmadan yapıldığı görülmektedir. 492 Sayılı Harçlar Kanununun 30.maddesi gereğince de harç alınmadan davaya devam edilemeyeceği açıktır.
O halde, 25.1.1985 tarih 1984/5 Esas, 1985/1 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının kıyas yolu ile somut olaya uygulanması gerekeceği mahkemece gözetilmek suretiyle davacı tarafından yenileme harcının yatırılmasının temin edilmesi, ondan sonra yargılamaya devam edilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken kamu düzeniyle ilgili bu usul kuralı gözardı edilmek suretiyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Tarafların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.10.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.