17. Ceza Dairesi Esas No: 2020/7623 Karar No: 2020/5458
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2020/7623 Esas 2020/5458 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Hırsızlık suçundan mahkumiyet kararı verilen suça sürüklenen çocuklar hakkında yapılan temyiz başvurusunda, son sözün sanığa verilmesi kuralına uyulmadığı için hükümler bozulmuştur. Hükmün gerekçesiz şekilde tesisi de bozmayı gerektirmiştir. Kanun maddeleri ise 5271 sayılı CMK'nin \"delillerin tartışılması\" başlıklı 216. maddesi ve CMK'nin 230. ve 289. maddeleridir.
17. Ceza Dairesi 2020/7623 E. , 2020/5458 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık suçundan verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1- 1412 sayılı CMUK"un 251. maddesine benzer hükümler içeren 5271 sayılı CMK"nin “Delillerin tartışılması” başlıklı 216. maddesinin üçüncü fıkrasında; “Hükümden önce son söz, hazır bulunan sanığa verilir.” düzenlemesi yer almaktadır. Bu hüküm uyarınca katılmış olduğu takdirde son söz mutlaka sanığa verilerek duruşma bitirilecektir. Ceza muhakemesinde sanığın en önemli haklarından biri de savunma hakkı olup hazır bulunduğu oturumda son söz sanığa verilmeden hüküm kurulması, savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracaktır. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 31.01.2017 gün ve 59-39; 01.03.2016 gün ve 216-109; 03.03.2015 gün ve 170-20; 03.06.2014 gün ve 1207-309; 29.01.2013 gün ve 1406-30; 28.04.2009 gün ve 77-111; 29.01.2008 gün ve 193-7; 04.12.2007 gün ve 246-261; 25.04.2006 gün ve 3-124; 06.07.2004 gün ve 138-159 sayılı kararlarında açıkça belirtildiği üzere, savunma hakkı ile yakından ilgili olan son sözün sanığa ait bulunduğuna ilişkin usul kuralı emredici nitelikte olup bu kurala uyulmaması hukuka kesin aykırılık oluşturmaktadır. Kovuşturmanın sona erdirilip hükmün kurulması ve tefhimine geçilmesinden önce son söz alan tarafın sanık olması gerektiği şeklinde anlaşılması gereken “son sözün sanığa verilmesi” kuralına uyulmaması hali, gerek “savunma hakkının sınırlandırılamayacağı” ilkesine gerek CMK"nin 216. maddesinin üçüncü fıkrasına açık aykırılık teşkil edecek ve bu durum temyiz incelemesi aşamasında hükmün esasına geçilmeden önce bozma nedeni kabul edilecektir. Açıklanan gerekçelerle yargılamanın suça sürüklenen çocukların da hazır bulunduğu 29.01.2016 tarihli son oturumunda, önce suça sürüklenen çocukların ardından suça sürüklenen çocuklar müdafiinin diyecekleri tespit edilip savunma hakkı ile yakından ilgili bulunan CMK"nin 216/3. madde ve fıkrasına aykırı olarak son söz alan tarafın suça sürüklenen çocuklar olması gerektiği gözetilmeksizin suça sürüklenen çocuklar müdafiinin beyanlarıyla yargılama bitirilmek suretiyle hükümlerin kurulması ve tefhim edilmesi, 2- Anayasa"nın 141 ve 5271 sayılı CMK"nin 34, 230. ve 289. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının denetimine imkan verecek şekilde açık ve gerekçeli olması, gerekçe bölümünde mevcut delillerin tartışılması, değerlendirilmesi, reddedilen veya kanıtlama yönünden üstün tutulan delilerin neler olduğu ve nedenlerinin gösterilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması, bir başka deyişle eldeki delillerle neden bu sonuca varıldığının anlatılması gerektiği, tüm bunların ışığında ulaşılan kanaat, suça sürüklenen çocukların suç oluşturduğu kabul edilen eylemleri, bunların yasal unsurları ve nitelendirmeleri, uygulanacak kanun maddeleri ve CMK’nin 230. maddesinde belirtilen diğer unsurların bulunması gerektiği gözetilmeden gerekçesiz şekilde hükümlerin tesisi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 15/06/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.