Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, tapuda paydaşı oldukları 36 ve 37 parsel sayılı taşınmazlara, davalıların yol açmak suretiyle müdahale ettiklerini, arazilerinde bulunan bir adet direği yıktıklarını, zinciri kestiklerini, kilidi kırdıklarını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, maddi ve manevi tazminat isteğinde bulunmuşlardır. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davacı Mahir ve davalı şirket vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, maddi ve manevi tazminat isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; kayden davacıların paydaşı oldukları dava konusu 36 ve 37 parsel sayılı taşınmazların, bilirkişi raporunda gösterilen bölümlerine davalı şirketin haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın elattığı belirlenmek suretiyle bu bölümler yönünden mahkemece elatmanın önlenmesi isteğinin kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gibi, maddi ve manevi tazminat isteklerininde reddedilmiş olması doğrudur. Bu belirlemelere göre, davacının tüm, davalı şirketin öteki temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, davanın nispi harca tabi olduğu gözetilerek, dava kısmen kabul edildiğine göre, reddedilen ve harcı ikmal edilen dava değeri üzerinden davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere davalı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir. Davalı şirketin, bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmen açıklanan nedene hasren HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.10.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.