12. Ceza Dairesi 2017/10432 E. , 2021/491 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca ayrı ayrı beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklar hakkında fikir ve eylem birliği içerisinde kültür varlıkları bulmak amacıyla izinsiz kazı yaptıkları iddiasıyla açılan kamu davası ile ilgili olarak; 12.12.2014 tarihli adli arama tutanağında, suça konu buğday ekili tarlada iki ayrı kazı yapılan alan olduğunun belirtildiği, olay yeri krokisi ve olay yeri incerleme raporuna göre; iki ayrı kazı çukuru bulunduğu, çukurlardan birinin 6,90 m derinliğinde içerisinde yaklaşık 2,5 metre yüksekliğinde su bulunduğu ve bu çukurun iş makinesi tarafından açıldığı, diğer çukurun ise 2,9 metre derinliğinde olduğu ve insan kuvveti ile açıldığı, çukurların çevresinde pet şişe, bardak, boş sigara paketi, 3 adet içilmiş sigara izmariti, plastik kap parçası ele geçirildiğinin anlaşıldığı, müze müdürlüğü uzmanlarınca 18.12.2014 tarihinde yerinde yapılan incelemede; sanık ... ve müştereklerine ait ekili arazide birbirlerine yaklaşık 10 metre uzaklıkta olan iki ayrı kaçak kazı çukuru tespit edildiği, ilkinin 3 metre, diğerinin ise 7 metre derinlikte olduğu, iki çukur içerisinde herhangi bir kültür varlığına rastlanmadığının belirtildiği, sanık ...’in aşamalardaki savunmasında define bulmak veya kültürel değeri olan bir nesne bulmak amacı ile kazı yapmadığını, dava konusu olan yerde hissesinin olduğunu ve çiftçilik yaptığını, ancak bu yer taşlık olduğundan dolayı sulama yapmak amacı ile gölet açmak istediğini, iki tane çukur olmasının nedeni de birinin gölet diğerinin de taşları çukura koymasından kaynaklandığını, atılı hiçbir suçlamayı kabul etmediğini, diğer sanıklardan ...’nın çukurun kazılması için gerekli olan makinenin kiralanması işinde kendisine yardımcı olduğunu, makinanın kira parasını karşılayacak parsı olmadığından kendisi hem makinayı bulduğunu hem de daha sonra ödemek şartıyla ücretini karşıladığını, sanık ..."ın ise bu çukurların açılmasına herhangi bir yardımının olmadığını beyan ettiği, sanık ...’in aşamalardaki savunmasında sanık ...’in arkadaşı olduğunu, tarlası için su çıkarmak istediğini gölet yapmak istediğini ancak parasının olmadığını ve bundan dolayı kuyu açtıramadığını söylediğini, kendisinin de arkadaşı olması nedeniyle makinanın bulunması ve kiralanması hususunda yardım ettiğini, define bulmak veya başka bir kültürel varlık bulmak amacı ile hareket etmediklerini belirttiği, diğer sanık ...’ın göletler açılırken yanlarında olmadığını beyan ettiği, sanık ... ise suça konu kazı çukurları ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını beyan ettiği, tapu kaydına göre sanık ...’in davaya konu taşınmazda pay sahibi olduğu ve dosya kapsamında sanık ...’in çiftçilik yaptığını belirtir çiftçilik belgesinin bulunduğu, suç tarihinden sonra sanık ...’in sulama göleti için Bafra İlçe, Gıda, Tarımi ve Hayvancılık Müdürlüğüne 25.12.2014 tarihinde başvurduğu, sanığın dilekçesine istinaden 25.12.2014 tarihinde Bafra İlçe, Gıda, Tarımi ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından düzenlenen raporda; mahallinde yapılan incelemede, adı geçen şahsın Lengerli Mahallesi, 131/17 parsel nolu 38406 m2 arazide çiftçilikle uğraştığı, çeşitli zirai ürünler yetiştirdiği, tarımsal ürünlerini sulamak amacıyla suya ihtiyacı olduğu ve DSİ tarafından herhangi bir sulama kanal, kanalet ya da hali hazırda herhangi bir proje olmadığı ve sulama ihtiyacını ancak yağmur sularını biriktirebileceği bir suni göletten sağlayabileceği, suni göletin yapım ve kullanım aşamasında gerekli emniyet tedbirlerini aldığı takdirde yapımında herhangi bir sakınca olmadığının belirtildiği, mahallinde yapılan keşif neticesinde ziraat mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; bölgede genel olarak yer altı su kaynaklarının çıkarılabilmesi için 20-30 m derinlikte sondajların yapılmasının gerekli olduğu, bölgede resmi olarak açılmış gölet, baraj, sun kanalı vb. sulama kaynaklarının bulunmaması nedeniyle tarımsal faaliyette bulunan çiftçiler tarlaların yakınlarına kuyular açmakta ve yağışlı mevsimlerde bu kuyularda biriken yağmur sularını yağışsız ve kurak mevsimlerde tarla sulamada kullandıkları, bu şekilde kuyular açılmasının bölgede kullanılan geleneksel tarım metotlarından olduğu, 1 nolu kuyunun toplam hacmi 324 m3 olup içerisinde biriken suların sulama amaçlı kullanılabileceği, 2 numaralı kuyunun keşif tarihinde kapatıldığı, bu kuyunun sulama amacıyla kullanılmasının mümkün olmadığı, ancak sanık beyanında bu kuyuyu tarlada tarımsal faaliyet sırasında çıkan taşların atılması için açtığını ifade ettiğinin belirtildiği, arkeolog bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda ise, davaya konu yerde herhangi bir taşınır ya da taşınmaz kültür varlığı, sit alanı ya da koruma alanı bulunmadığı, sanık ...’in su kuyusu açmak için Bafra İlçe, Gıda, Tarımi ve Hayvancılık Müdürlüğüne verdiği dilekçenin olaydan 13 gün sonrasına ait olması, su kuyusu açılması için planlanan yerlerden özellikle mezar veya benzeri yapılarda kullanılabilecek iri boyutlu taşların çıkması, su kuyusu olarak açılan ve içinden su çıkmayan kuyunun konum olarak su kuyusu çıkarmaya kesinlikle uygun olmayışı, çukurlardan bazılarının kepçeyle kazılırken bazılarının kazma kürekle açılmış olmasındaki tezatlık gibi nedenlerle sanıkların define ve kültür varlığı bulmak amacıyla kazı yaptıkları kanaatinde olduğunun belirtildiği, sanık ...’in amcası olan katılan ...’in aşamalardaki beyanında sanık ...’in kendisine define bulmak amacıyla kazı yaptıklarını söylediğini belirttiği, muhtar olan tanık ...’in ise kazılan yeri gördüğünü, gölet açmak amacı ile açılmış bir çukur olduğunu, benzer şekilde başkaca köylü vatandaş tarafından da sulama yapmak amacı ile bu şekilde çukur açma faaliyeti yapıldığını, birçok tarlanın başında bu şekilde açılmış çukurların olduğunu beyan ettiği anlaşılmakla,
Dosya kapsamında suçüstü halinin bulunmaması ve olay yerinde kültür varlığı bulmaya elverişli herhangi bir kazı aletinin ele geçirilmemesi, sanık ...’ın aşamalardaki savunmasında çukurlar ile ilgisinin olmadığını beyan etmesi ve bu savunmasının diğer sanıkların beyanlarıyla doğrulanması, sanıklardan ... ve ...’in ise aşamalardaki çelişmeyen savunmalarında sulama göleti yapmak amacıyla kuyu açtıklarını beyan etmeleri karşısında çukurlardan birinden yaklaşık 2,5 metre yüksekliğinde su çıkmış olması, dosya kapsamında sanık ...’in çiftçilik belgesinin bulunması ve tapu kayına göre davaya konu yerde pay sahibi olması, Bafra İlçe, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından mahallinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporda ve keşif sonucu ziraat mühendisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporundan dava konusu yerde sulama kanal, kanalet ya da hali hazırda herhangi bir proje olmadığı ve sulama ihtiyacının ancak yağmur sularının biriktirilebileceği bir suni göletten sağlanabileceği, nitekim dava konusu kuyuların bulunduğu komşu tarlalarda da bu kuyulara rastlandığı, bu şekilde kuyular açılmasının bölgede kullanılan geleneksel tarım metotlarından olduğunun anlaşılması, bu hususun muhtar olan tanık ...’in beyanıyla da doğrulanması, suça konu yerin sit alanında ya da 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında yer almaması karşısında sanıkların savunmalarının aksine kültür varlığı bulmak amacıyla izinsiz kazı yaptıklarına ve atılı suçu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı bir delilin bulunmadığı anlaşılmakla haklarında beraat kararı verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün kısmen isteme uygun olarak ONANMASINA, 21/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.