Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/26157 Esas 2016/4609 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/26157
Karar No: 2016/4609
Karar Tarihi: 31.03.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/26157 Esas 2016/4609 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/26157 E.  ,  2016/4609 K.
"İçtihat Metni"



Mahkemesi : İş Mahkemesi
Tarihi : 23.09.2014

Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün davacı .......................... avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-)Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-)Yersiz karşılanan sağlık hizmeti giderlerinin yasal faiziyle birlikte davalıdan geri alınması için başlatılan icra takibine yönelik itiraz üzerine açılan davanın yasal dayanaklarından olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun takip tarihi itibarıyla yürürlükte olan 67/2. maddesinde, borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse alacaklı yararına ve istem üzerine tarafların durumuna, davanın ve hüküm altına alınan şeyin tahammülüne göre, hüküm altına alınan tutarın %40’ından aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata karar verileceği belirtilmiştir. İtirazın iptali davalarında icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, diğer koşulların yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Anılan tür bir alacaktan söz edilebilmesi için ise gerçek tutarın belli ve sabit olması veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için alacağın tüm unsurlarının bilinmesi ya da bilinebilecek durumda bulunması gereklidir. Buna göre, alacağın likit nitelikte olduğunun kabulü için borçlu tarafından tutarın araştırılarak belirlenmesi olanağının varlığı yeterlidir.
Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında dava değerlendirildiğinde, yersiz karşılanan sağlık hizmeti giderleri toplamı olan asıl alacağın, icra takip ve dava tarihi itibarıyla varlığı ve tutarının belli ve sabit, dolayısıyla likit nitelikte olduğu belirgin bulunduğundan, takibe haksız itiraz eden davalının, Kurum yararına hüküm altına alınan asıl alacak tutarının %40’ı oranında
tazminatla sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu, anılan istemin reddi yönünde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
S O N U Ç : Hükmün 1 numaralı bendinde yer alan “İnkar tazminatı taleplerinin reddine” sözcüklerinin çıkartılarak yerine “Hüküm altına alınan asıl alacak tutarı üzerinden %40 oranına göre hesaplanan 162,75 TL. icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacı Kuruma verilmesine,” sözcüklerinin yazılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 31.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.