10. Hukuk Dairesi 2014/26943 E. , 2016/4605 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, sigorta prim borçlarının terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı ... avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
08.02.2013 günü gerçekleşen yangında işyeri hasara uğrayan davacı şirketin, yetkilisi aracılığı ile 01.03.2013, 05.03.2013 tarihlerinde davalı Kuruma başvurarak adına tescilli 5 adet işyeri yönünden ödemeden acizlik durumunun tespitini ve borçların ertelenmesini istediği, Torbalı Sulh Hukuk Mahkemesi ve İzmir .... Asliye Ticaret Mahkemesi’ne açılan davalarda bilirkişilerce 07.03.2013 ve 02.05.2013 tarihlerinde raporlar düzenlenerek hasar belirlemesi yapılıp %73,8 oranında üretim ve satış yeteneği kaybı bulunduğunun belirtildiği, davacının 17.05.2013 günü Kurumdan bu kez borçların terkinini talep ettiği, sonrasında 29.05.2013 tarihinde yeniden başvurarak borçların ertelenmesini istemesi üzerine Kurumca Araştırma ve İnceleme Raporu hazırlanarak anılan işyerleri hakkında 5510 sayılı Kanunun 91. maddesinin 1 yıl süreyle uygulanması gerektiği sonucuna varıldığı, 09.10.2013 günü Torbalı Kaymakamlığı tarafından mücbir sebebe dayalı olarak vergi borcunun terkin edilmesine karar verildiği, davacı hakkında Kurumca 6183 sayılı Kanun hükümleri kapsamında düzenlenen ve 2013/4,5 dönemi sigorta prim borcunu içeren ödeme emrinin 28.11.2013 tarihinde tebliğ edildiği, sonrasında sigorta primi, damga vergisi, idari para cezası, işsizlik sigortası primi, gecikme zammı borçları bakımından 01.04.2014 tarihli yeniden terkin başvurusu, bu konuda 5510 sayılı Kanunda düzenleme bulunmadığı gerekçesiyle Kurumca reddedilen davacının 09.06.2014 günü aynı talebi içeren işbu davayı açtığı belirgindir.
Davanın yasal dayanağı olan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun “Tabii afetler sebebiyle terkin” başlığını taşıyan 105. maddesinde, yangın, yer sarsıntısı, yer kayması, su basması, kuraklık, don, zararlı hayvan ve haşarat istilası ve bunlara benzeyen afetler yüzünden zarara uğrayan varlıklarının ve ürünlerinin en az üçte birini kaybedenler adına tahakkuk ettirilmiş ve afetlerin zarar verdiği gelir kaynakları ile ilgili kamu alacaklarının Bakanlar Kurulu Kararı ile kısmen veya tamamen terkin olunacağı, bu madde hükmünden faydalanmak için afetin gerçekleştiği tarihten itibaren 6 ay içinde ilgili kamu idaresine yazı ile başvurulmasının koşul olduğu, bu madde kapsamına giren bir zararın var olup olmadığının mahalli il veya ilçe idare kurullarınca, zararın derecesinin, Maliye Bakanlığınca genel olarak belirtilecek esaslar içinde ilgili kamu idarelerince belirleneceği belirtilmiştir.
Diğer taraftan 5510 sayılı Kanunun “Afet durumunda belgelerin verilme süresi ve primlerin ertelenmesi” başlıklı 91. maddesinin ilk fıkrasında, işyerleri yangın, su baskını, yer kayması, deprem gibi afete uğrayan, tabii afet nedeniyle tarımsal faaliyetinden dolayı zarar gören işverenler ile 4/1-(b) maddesi kapsamındaki sigortalıların, bu durumu belgelemeleri kaydıyla olayın meydana geldiği tarihten itibaren üç ay içinde istemde bulunmaları ve prim ödeme aczine düştüklerinin, yapılacak inceleme sonucu anlaşılması durumunda, afet tarihinden önce ödeme süresi dolmuş mevcut prim borçları ile afetin meydana geldiği tarihten itibaren tahakkuk edecek üç aylık prim borçlarının, olayın meydana geldiği tarihten itibaren bir yıla kadar Kurumca ertelenebileceği açıklanmıştır.
Yukarıdaki yasal mevzuat hükümleri ışığında yapılan değerlendirmede, 5510 sayılı Kanunda, sigorta prim borçları yönünden işverenlere terkin yerine erteleme hak ve olanağı tanındığı, bu konuda davacının anılan Kanunun 91. maddesi kapsamındaki erteleme talebinin kabul edilmesi gerektiğine ilişkin Kurum Raporu düzenlendiği, davadaki uyuşmazlığın ise erteleme yerine terkine yönelik olduğu, 6183 sayılı Kanun çerçevesinde yer alıp kamu alacağı niteliğindeki sigorta primi ve ferilerine ilişkin borçların terkininin söz konusu Kanunun 105. maddesinde düzenlendiği belirgin olup maddede, başvuru süresi, makamı, zarar saptaması yöntemi belirtilerek terkin konusunda karar vermeye Bakanlar Kurulu yetkili kılınmış bulunmakla, şu durumda değinilen mevzuat hükümleri karşısında davacı isteminin bu aşamada adli yargıda görülerek kabul edilmesi olanaksızdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 31.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.