
Esas No: 2007/8369
Karar No: 2007/9911
Karar Tarihi: 22.10.2007
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/8369 Esas 2007/9911 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ORDU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/02/2007
NUMARASI : 2004/364-2007/29
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, kayden paydaşı oldukları 598 ve 599 parsel nolu fındık bahçelerine davalıların haksız olarak müdahale ettiğini, davalı ağaçlarının fındık ağaçlarına gölge yaparak zarar verdiğini ileri sürerek, bu ağaçların kesilmesini istemiştir.
Davalılar, davacı A. V."un 599 nolu parsel, Y.V."un ise 598 nolu parselde paydaş olmadığını, gölge yapan ağaçların kesimini de davalı Y. V."un engellediğini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacı ağaçlarına gölge yapan davalı ağaçlarının kesilmesine, davacı A. V."un 599 nolu parselde, Y. V."un ise 598 nolu parselde paydaş olmaması nedeniyle husumet yokluğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı İ. P. tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve taşınmaz üzerindeki zarar veren ağaçların sökülüp kaldırılması isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere göre; mahkemece davacının taşınmazına, davalının fiilen elatması tespit edilemediği gözetilerek, elatmanın önlenmesi isteğinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
Bilindiği üzere; çağdaş hukuk sistemlerindeki tanımıyla mülkiyet: geniş haklar, buna bağlı yetkiler ile birlikte bazı ödevlerin oluşturduğu bir hukuksal kurumdur. Başka bir söyleyişle mülkiyet, tanıdığı geniş hak ve yetkilerin yanında bazı ödevlerde yükleyen bir ayni haktır.
Medeni Kanunun 683. maddesinde "Bir şeye malik olan kimse hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir." hükmü getirilmek suretiyle mülkiyet hakkının kanunla kısıtlanabileceğine işaret olunmuştur. Bu doğrultuda olmak üzere, taşınmaz malikini komşusuna zarar verebilecek her türlü taşkınlıklardan kaçınmakla yükümlü kılan aynı kanunun 737. maddesi, komşuluk ilişkilerinden doğan zorunlu çıkar çatışmalarını düzenlemiş, bir arada yaşamak durumunda olan, komşu taşınmaz maliklerinin ekonomik, sosyal çıkarlarını dengede tutabilmek için onlara katlanma ve kaçınma ödevleri yüklemiştir.
O halde, bir toplumda birlikte yaşama olanağı sağlayan insancıl, gerçekçi, zorunlu temel hukuk kuralına göre, hakim; somut olayın özelliğini, taşınmazların konumlarını, kullanma amaçlarını, niteliklerini, yöresel örf ve adetleri, toplumun doğal ihtiyaç ve gerçeklerini gözönünde bulundurarak, komşuların birbirlerine göstermekle yükümlü oldukları olağan katlanma ve hoşgörü sınırını aşan bir taşkınlığın bulunup bulunmadığını saptama,zararı giderici önlemlerden en uygununu bulma, kaçınılmaz müdahaleleri yapmak suretiyle özverileri denkleştirme durumundadır.
Somut olaya gelince; davalı adına kayıtlı 600 sayılı parsel üzerinde bulunan ağaçların davacılara ait taşınmazlara gölge yapmak suretiyle zarar verdiği belirlenmiş ise de bu zararın ne şekilde ve hangi önlemlerle giderileceği yetirince açıklığa kavuşturulmamıştır.
Hal böyle olunca, yerinde yeniden uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak davacı ağaçlarına gölge yapmak suretiyle zarar verdiği tespit edilen davalıya ait ağaçların sökülüp kaldırılması dışında hangi önlem ya da önlemlerle bu zararın giderilebileceği üzerinde durulması ve ağaçların kesilmesinin son çare olarak düşünülmesi, varılacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken, ağaçların tamamen sokülüp kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir.
Öte yandan, davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde tüm yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılması da isabetsizdir.
Davalının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.10.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.