19. Hukuk Dairesi 2016/17320 E. , 2018/1927 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tic. Mah. Sıf.)
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davacının dava dışı ... , iki adet çeki davalı ..."ndan çekeceği krediye teminat olarak kullanılmak kaydı ile verdiğini, ... da bahse konu çekleri ticari kredisine teminat olarak kullandığını, ticari krediye ilişkin borcu tamamen kapattıktan sonra, davalı bankadan otomobil kredisi kullanarak ... plaka sayılı aracı satın aldığını, borcu devam edip muaccel hale gelmiş bir alacak bulunmamasına, araç üzerinde rehin tesis edilmiş olmasına rağmen davalının ... . İcra Müdürlüğü"nün 2014/2289 esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine takibe giriştiğini iddia ederek, davacının yukarıda anılan takip konusu çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitine ve %20 oranında kötüniyetli takip tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafça çeklerin ödendiğine ilişkin hiçbir belge sunulamadığını, takibe konu çekler üzerinde çeklerin, iddia olunduğu şekilde tek bir kredi sözleşmesine teminaten keşide ve tevdi edildiğine ilişkin herhangi bir ibare bulunmadığını, müvekkili bankanın kabulünde olan teminatların, bankacılık uygulamaları gereği aynı müşterinin tüm kredi dosyalarına şamil olarak alındığını, davacının kötüniyetli olarak hareket ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, ikinci kredi sözleşmesine teminat olarak verildiği açıkça anlaşılamayan çeklerin, sadece verildiği ticari kredi için teminat sağlayacağı, dava dışı ... tarafından sonradan kullanılan araç kredisine teminat sağlamasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
2-696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 11. maddesi ile 6219 sayılı Kanuna eklenen Geçiçi 5. madde "Sermayesindeki kamu payı %50’nin altına düşünceye kadar, kredi alacaklarının tahsili amacıyla banka tarafından açılmış veya açılacak dava veya takiplerde 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 2 nci, 23 üncü ve 29 uncu maddeleri banka hakkında uygulanmaz." hükmünü içermektedir. Bu madde gereğince davalı ... A.Ş. aleyhine harca hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiş ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 5236 sayılı Kanunun 16. maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/7 maddesi gereğince mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 3 bendinin tamamı ile 4. bentte yer alan " ilk harç masrafı 1.150,85 TL" ibaresinin hükümden çıkarılıp ayrıca 4. bentte "1.228,85 TL" ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine "78 TL" ibaresi eklenerek hükmün bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 09/04/2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davalı banka davacı tarafından keşide edilen çek davalı bankanın kredi müşterisi dava dışı kişi tarafından davalı bankaya ciro ve teslim edilmiştir. Davalı banka iyiniyetli 3. kişi durumunda olup dosya kapsamına göre, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Dairemizce yerel mahkeme kararının bu yönden bozulması gerekirken düzeltilerek onanmasını doğru bulmadığımdan saygıdeğer çoğunluğun bu kararına muhalifim. 09.04.2018