20. Ceza Dairesi 2016/1238 E. , 2019/6471 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : KÜTAHYA 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : Mahkumiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
1-) Sanıklar ... ve ... hakkında verilen hükümlerin incelenmesinde;
TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların, eleştiri dışında, doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar Mesut ve Mehmet müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2-) Sanıklar ..., ... ve ... hakkında verilen hükümlerin incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumlarının yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
b)Sanık ... hakkında tekerrüre esas alınan Küyahya 1. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2009/807 esas ve 2010/748 karar sayılı ilamı ile 28/03/2013 tarihinde kesinleşerek verilen 1200,00 TL adli para cezasının ve sanık ... hakkında tekerrüre esas alınan Kütahya 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2012/740 esas ve 2012/937 ilamı ile 04/12/2012 tarihinde kesinleşerek verilen 2.100,00 TL adli para cezasının, hüküm tarihi itibariyle kesin nitelikte olan ve doğrudan verilen adli para cezalarından olduğundan tekerrüre esas alınamayacağının ve sanık ... hakkında tekerrüre esas alınan Afyonkarahisar 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 09/01/2013 tarih 2011/263 esas ve 2013/14 karar sayılı ilamı ile 6136 sayılı Kanun"un 13/1. fıkrası gereğince verilen 1 yıl hapis cezasının, sanık ... hakkında bu dosyada suç tarihi olan 18/02/2013 tarihinden sonra 15/05/2013 tarihinde kesinleştiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ile sanıklar Yılmaz ve Umut"un temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu durumun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK"nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
a) TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanıklar hakkında, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi,
b)Sanıklar hakkındaki hüküm fıkralarındaki tekerrüre ilişkin kısımda yer alan sanıklar hakkındaki TCK 58. maddenin uygulanmasına dair kısımların çıkarılması,
Suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3-) Sanık ... hakkında verilen hükmün incelenmesinde;
Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanık ..."ın 28/03/2013 tarihinde, aynı dosyada sanık olarak yargılanan ... ve Zümrüd Mamadova ile birlikte araç içinde bulunduğu sırada üzerinde ele geçirilen esrarı, tüm aşamalardaki ısrarlı savunmalarının aksine kullanma dışında bir amaç için bulundurduğuna dair kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı, sanığın eyleminin sanığın eyleminin ""kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma"" suçunu oluşturduğu gözetilmeden sanığın üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ..."ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA,
4-) Sanık ... hakkında verilen hükmün incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-) Zincirleme suça ilişkin TCK"nın 43. maddesiyle uygulama yapılabilmesi için cezalandırılabilir nitelikte birden fazla eylemin bulunması gerektiği, sanığın 28.03.2013 tarihinde, aynı dosyada sanık olarak yargılanan ... ile iştirak halinde ... isimli şahısa uyuşturucu madde satışına ilişkin eylemi sabit ise de; sanığın 16/04/2013 tarihinde adli arama kararına istinaden ikamet adresinde yapılan aramada ele geçen uyuşturucu maddelerin diğer sanık ..."un ve tanık ... "ın birbirleriyle çelişen beyanları dışında, sanık ..."a ait olduğuna dair kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı halde sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
2-) Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısı ile sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 26/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.