22. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/6764 Karar No: 2016/12578 Karar Tarihi: 27.04.2016
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/6764 Esas 2016/12578 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2015/6764 E. , 2016/12578 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatil ücreti ile sosyal yardım alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde biletçi ve şoför olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin emeklilik nedeniyle sona erdiğini, ancak anlaşmalarına rağmen kıdem tazminatının taksitlerinin geciktiğini, bu nedenle kıdem tazminatı faizi talep ettiğini iddia ederek bir kısım işçilik alacakları talebinde bulunmuştur. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının iddialarının yerinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davacının dava dilekçesinde belirttiği alacakları olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Öncelikle somut olayda davacı ile davalı arasında davacının kıdem tazminatının miktarı, taksitler halinde ödenmesi konusunda bir anlaşma vardır. Bu anlaşmada belirtilen zamanlarda ve tutarlarda kıdem tazminatı ödemesi yapılmamış ise de davacının da kabulünde olduğu üzere kıdem tazminatı alacağı davacıya nihayetinde ödenmiştir. Bilirkişice davacıya yapılan ödemeler önce faizden düşülerek bakiye kıdem tazminatı hesaplanmış ise de davacının talebinin ödemelerdeki gecikme nedeniyle kıdem tazminatı işlemiş faizi olduğu anlaşıldığından bilirkişinin tespitinin davacının talebiyle bağdaşmadığı açıktır.
Bundan sonra çözümlenmesi gereken problem davacının kıdem tazminatı faizi talep edemeyeceği ve işlemiş faiz alacağı olup olmadığıdır. Fesih tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 113. Maddesi uyarınca, “Asıl borç tediye ile veya sair bir suretle sakıt olduğu takdirde kefalet ve rehin ve sair fer"i haklar dahi sakıt olur. Evvelce işleyen faizleri talep hakkının mahfuz bulunduğu beyan edilmiş veya hal icabından neşet eylemiş olmadıkça bu faizler talep olunamaz”. Somut olayda davacının da kabulünde olduğu üzere kıdem tazminatı alacağı davacıya ödenmiş ancak anlaşmada kararlaştırılan süreden çok sonra ödenmiş olması nedeniyle davacının işlemiş faiz talebi dava konusu olmuştur. Davacının faizi talep hakkını saklı tuttuğuna dair dosyada bir belge olmadığı için yukarıdaki madde gereğince asıl borcun ödeme ile sona ermesiyle birlikte feri borç olan faiz de sona ermiş bulunmaktadır. Davacının kıdem tazminatı işlemiş faizi alacağı olmadığı gözetilerek bu talebin reddine karar verilmesi gerekirken bunun yapılmaması isabetsizdir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 27.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.