11. Hukuk Dairesi 2017/2310 E. , 2019/1552 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 04/04/2016 tarih ve 2009/58-2016/258 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen ....02.2019 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacılar vekili Av. ... ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalıların kamu oyuna duyuru başlıklı basın açıklaması yaptığı ve Türkiye çapında yayın yapan yüksek trajlı gazetelerde bu basın açıklamasının yayınlandığını, işbu yayınlarda davalılar tarafından asılsız ve hukuka aykırı açıklamalar yapılarak müvekkillerinin kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu, müvekkili şirket tarafından yürütülen...Suyu Projesi"ne ilişkin olarak yapılan açıklamalarla müvekkilerinin kişilik değerlerine, ticari itibarına saldırıda bulunulduğunu, taraflar arasında anılan projeye ilişkin çeşitli mahkemelerde devam eden davalar olduğunu, 05.08.2009 tarihli, beş ayrı gazetede yayınlanan kamu oyunu duyuru başlıklı ilanlarda haksız rekabet ve müvekkili şirketlerin irtibarına tecavüz eden ibarelerin bulunduğunu ileri sürerek, 100.000,00 TL manevi tazminatın yayın tarihinden itibaren faiziyle davalılardan tahsili ile hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, husumet itirazında bulunmuş, davacın iddialarının yerinde olmadığını, kamuoyunu doğru bilgilendirmek bakımından ilanın hukuka uygun olarak hazırlandığını, haksız rekabet teşkil eden ya da davacıların kişilik haklarına saldırı mahiyetinde bir ifade kullanılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, 05.08.2009 tarihli Türkiyede yayınlanan beş ayrı gazete verilen kamuoyuna duyuru başlıklı yazıda içerik itibariyle... Suyu Projesi ile ilgili Dizayn grubunun görüşlerinin dile getirildiği, projeye ilişkin yapılan çalışmaların anlatıldığı ve kurulan konsorsiyum çerçevesinde bu konsorsiyumunu oluşturan ve içinde yer alan şirketler arasındaki sıkıntıların dile getirildiği, yapılan ilanların içeriği itibariyle çalışmaların başlangıcından itibaren sıralandığı, yayında herhangi bir kişinin kötülenmesi, aşağılanmasının söz konusu olmadığı, ilanın konu ile ifade arasındaki düşünsel bağlılık yönünde ifade özgürlüğünün sınırları içerisinde kaldığı, kullanılan sözcüklerin ... 56 ve 57 m. kapsamında
tarafların kişiliğine ilişkin değil yaşanan olaylara ilişkin olduğu, davacılarla ilgili yanlış yanıltıcı, incitici veya kötüleme teşkil eden beyanların bulunmadığı, ilanın projeye ilişkin olarak bu proje
içerisinde kurulan konsorsiyumun içinde de yer almaları nedeniyle konuya ilişkin görüşlerin kamuoyu ile paylaşıldığı, yayının yapıldığı tarih itibariyle gerçek olaylara dayandığı, ... grubun ortaklık faaliyetlerinden duyduğu rahatsızlıkların dile getirildiği, proje ile ilgili çalışmaların özetlendiği, ifade özgürlüğü sınırları içerisinde kalınarak kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla yapıldığı, davacıların kişilik haklarına ihlalin söz konusu olmadığı, davacı şirketlerin ticari itibarlarını zedeleyecek bir yönünün bulunmadığı, yasal sınırları içerisinde ifade özgürlüğü kapsamında hukuka uygun olarak düzenlendiği, ilanda yer alan sözlerin davacı tüzel kişilerin hak ve hukuklarını zedeleyici ibareler taşımadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
...-Dava, haksız rekabet iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, karar tarihinde yürürlükte bulunan ...Ü.T "nin ""Manevi tazminat davalarında ücret"" başlıklı .../... maddesinde ""Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur."" hükmü düzenlenmiş olup, işbu hüküm nazara alınarak maktu vekalet ücretine hükmetmek gerekirken anılan husus göz önünde bulundurulmaksızın nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK 438/7. maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkarının 4. bendinde yer alan "".....750,00 TL..."" ibaresinin çıkarılması ile yerine ""...1.800,00 TL..."" ibaresi eklenilmek sureti ile kararın davacı yararına bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, takdir olunan ....037,00 TL duruşma vekalet ücretinin, davalılardan alınarak davacılara verilmesnie, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, .../02/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava, haksız rekabet nedeniyle manevi tazminat isteminden ibarettir. Davada davalı yanca 5 ayrı gazetede yayımlanan büyük ölçekli ilanlarda davacıların gereksiz yere incitilmeleri nedeniyle manevi kişiliklerinin zarar gördüğü iddiasına yer verilerek manevi tazminat talep edilmektedir. Bu durumda, davanın yasal dayanaklarının mülga 6762 sayılı Kanunun 57/1. maddesi ile 60/son maddesi de gözetilerek aynı kanunun 58/1-e ve 818 sayılı BK’nın 49. maddesi olduğu anlaşılmaktadır.
Dosya içerisinde bulunan ve davalı yanca verildiği anlaşılan ilanlarda, bir konsorsiyuma dahil olan şirketler arasındaki uyuşmazlık hususlarına yer verilmekte ve içerik itibariyle davacı şirketlerin haksız ve hukuka aykırı bir takım iş ve işlemlerde bulunduğundan söz edilmektedir.
Somut olay bakımından... Suyu Projesi, kuşkusuz kamuoyunun ilgisini çeken nitelikte ise de, ilginin, bu projeyi gerçekleştirmek için oluşturulan konsorsiyum yahut onu oluşturan şirketler arasındaki ihtilaflar bakımından da cari olduğunu ileri sürmek mümkün değildir. Bu bakımdan, davalı yanın 5 ayrı gazetede, tam sayfa olarak keyfiyeti duyurmasında kamu yararının varlığından söz edilemez. Eylem bu yönüyle açıkça ve yasal deyimiyle “gereksiz”dir. İlanların, içeriği itibariyle, davacı yanı incitir ve kişilik haklarını zedeler nitelikte bulunduğu da açıktır. Şu halde, işbu eylem, kül olarak, 6762 sayılı Kanunun 57/1. maddesi uyarınca bir haksız rekabet eylemi olarak kabul edilmeli, BK’nın 49. maddesindeki koşulların gerçekleşmiş olması nedeniyle davacı yanın 6762 sayılı Kanunun 58/1-e maddesi çerçevesinde manevi tazminat isteminde bulunmakta haklı olduğunda duraksanmamalıdır.
Tüm bu nedenlerle, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı kanısındayım. Dairemiz çoğunluğunun, davacı yanın esasa yönelik temyiz itirazlarının reddine yönelik düşüncesine katılamıyorum.