10. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/28031 Karar No: 2016/4586 Karar Tarihi: 31.03.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/28031 Esas 2016/4586 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2014/28031 E. , 2016/4586 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davalı Kurum tarafından 6183 sayılı Yasa gereğince yapılan icra takibi sonrası yaşlılık aylığına konulan haczin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir. Bu bağlamda, borçtan dolayı cebren tahsile geçmeden önce anılan Kanunun 55. maddesi hükmünde öngörülen bilgilerin tümünü içeren bir ödemeye çağrı yazısının “ödeme emri” nin tebliğ edilmesi yasal zorunluluktur. Bir başka ifade ile kamu alacağı için “ödeme emri” çıkarılmadan ve icra takibi kesinleştirilmeden haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulması kanuna aykırıdır. Yaşlılık aylığına konulan haczin iptali için açılan eldeki davada, davacı aleyhine tanzim edilmiş usulüne uygun bir takip ve ödeme emrinin dosya kapsamında bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle Mahkemece; davacı aleyhine dava konusu alacakla ilgili olarak usulüne uygun takip başlatılıp başlatılmadığı ve ödeme emri tanzim edilip edilmediği araştırılmalıdır. Araştırma sonucunda takip ve ödeme emri bulunmadığının anlaşılması halinde haciz sonucunu doğuracak şekilde karar verilemeyeceği nazara alınıp sonucuna göre karar verilmelidir. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece, eksik inceleme ve araştırma sonucu istemin aynen hüküm altına alınması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 31.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.