17. Hukuk Dairesi 2020/983 E. , 2020/5643 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davacılar ve davalı ... Taş. Tur. Pet. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile davalı ... Tur. ve Tic. Ltd. Şti. vekillerince temyiz edilmiş, davalı ... Taş. Tur. Pet. San. Ltd. Şti. vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 22.10.2019 Salı günü davacılar vekili Av. ... Kökten ile davalı ... Taş. Turz. Petrol San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili Av.
... ve davalı ... Tur. ve Turz. Ltd. Şti. vekili Av. ... ve davalı .... ve Tic. A.Ş. vekili Av. ... geldiler. Davalı ...Ş tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle iade edilen dosya ikmal edildikten sonra tekrar gelmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 03/04/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yolcu konumundaki davacıların eş, anne ve kızlarının vefat etmesi sebebiyle asıl davada baba ... için 10.000,00.-TL manevi, kızkardeş ... için 5.000,00.-TL manevi, anne ... için 2.000,00.-TL maddi 15.000,00.-TL manevi, ... için 2.000,00.-TL maddi 15.000,00.-TL manevi, çocuklar ... için 2.000,00.-TL maddi, 45.000,00-TL manevi ve % 98 özürlü olması nedeniyle 800,00.-TL bakım ücreti ve ... için 2.000,00.-TL maddi 30.000,00.-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 03.04.2013 tarihinden itibaren davalılardan ... Sigorta AŞ"nin sigorta limiti tutarıyla sorumlu olmak kaydıyla yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle destekten yoksun kalma tazminatı talebini davacı ... için 74.198,80 TL, davacı ... için 4.523,35 TL, davacı ... için 85.993,03 TL ve davacı ... için 47.965,33 TL"ye arttırmıştır.
Davalılar özetle davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre asıl davanın kısmen kabulü ile
-Davacı ..."nın davasının kısmen kabulü ile (kendi adına asaleten); 74.198,80.-TL maddi tazminatın ilk 2.000,00.-TL"lik kısmını olay tarihi olan 03.04.2013 tarihinden itibaren geri kalan ve ıslah dilekçesi ile arttırılan 72.198,80.-TL"nin ise taleple bağlı kalınarak dava tarihinden itibaren, 10.000,00.-TL manevi tazminatın ise olay tarihi olan 03.04.2013 tarihinden itibaren,
-Davacı ..."nın davasının kısmen kabulü ile (küçük ... adına velayeten); 85.993,03.-TL maddi
tazminatın ilk 2.000,00.-TL"lik kısmını olay tarihi olan 03.04.2013 tarihinden itibaren geri kalan ve ıslah dilekçesi ile arttırılan 83.993,03.-TL"nin ise taleple bağlı kalınarak dava tarihinden itibaren, 20.000,00.-TL manevi tazminatın ise olay tarihi olan 03.04.2013 tarihinden itibaren,
-Davacı ..."nın davasının kısmen kabulü ile (küçük ... adına velayeten); 4.523,35.-TL maddi tazminatın ilk 2.000,00.-TL"lik kısmını olay tarihi olan 03.04.2013 tarihinden itibaren geri kalan ve ıslah dilekçesi ile arttırılan 3.523,35.-TL"nin ise taleple bağlı kalınarak dava tarihinden itibaren, 15.000,00.-TL manevi tazminatın ise olay tarihi olan 03.04.2013 tarihinden itibaren,
-Davacı ..."ın davasının kabulü ile 47.965,33.-TL maddi tazminatın ilk 2.000,00.-TL"lik kısmını olay tarihi olan 03.04.2013 tarihinden itibaren geri kalan ve ıslah dilekçesi ile arttırılan 45.965,33.-TL"nin ise taleple bağlı kalınarak dava tarihinden itibaren, 7.500,00.-TL manevi tazminatın ise olay tarihi olan 03.04.2013 tarihinden itibaren,
-Davacı ... için 7.500,00.-TL ve davacı ... için ise 3.000,00.-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 03.04.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan ..., ... Taşımacılık Ltd. Şti. ve ... Sigorta A.Ş."den (... Sigorta A.Ş."nin sigorta poliçesindeki kalan sorumluluk miktarı olan 16.348,66.-TL ile dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile sorumlu olmak kaydıyla) tahsiline,
-Davalılardan ... Seramik A.Ş."ye karşı açılan davanın tazminat davasında işçi işveren ilişkisinin bulunmadığı, fiili taşıyan ile bu davalı arasında taşıma sözleşmesi bulunduğu ve taşıma sözleşmesine dayalı bir dava söz konusu olmadığından bu davalı hakkında açılan davanın şartları gerçekleşmediğinden davanın reddine,
-Davacının fazlaya ilişkin talepleri ile 800,00.-TL bakım ücretine ilişkin talebinin ispatlanamadığından reddine,
-Birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı ... Taşımacılık Ltd. Şti. vekili ve davalı ... ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre,davalı ... Taşımacılık Ltd. Şti. vekili ve davalı ... ve Tic..Ltd. Şti vekilinin
tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2-10.04.1992 gün 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, hakimin tefhim etmiş olduğu kısa kararla gerekçeli kararın uyum içinde olmasını öngörmektedir. Kısa kararda hükmedilen bir yükümlülüğün gerekçeli kararda hüküm altına alınmamış olmasının, hükmün gerekçe kısmında kabul edildiği bildirilen bir yükümlülüğün, hüküm fıkrasında karar altına alınmayışının çelişki teşkil etmediğini söylemek mümkün değildir. Yargı erkinin görev ve yetkisi, Anayasa ile yasaları amaçlarına uygun olarak yorumlayıp uygulamak, keza İBK"nın bağlayıcılığını gözetmekten ibarettir. Kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkiye cevaz verilmemesinin amacı, kamunun mahkemelere olan güveninin sarsılmamasına yöneliktir. Tefhim edilen hüküm başka, gerekçeli karardaki hüküm başka ise, bu durumun mahkemelere olan güveni sarsacağı tartışmasızdır. Öyle ki İBK ile bu konuya çok büyük bir önem verilmiş, çelişkinin varlığı tespit edildiği takdirde başka bir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu temyiz sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın kararın salt bu nedenle bozulması gerektiğine işaret edilmiştir.
Diğer taraftan 1086 sayılı HUMK"nun 381-389. maddelerinde (6100 sayılı HMK"nun 294-297. maddeleri), hükmün tefhimi, nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. HUMK’nun 388. maddesinde (HMK"nun 297/II maddesi); hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu açıklanmıştır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalı ve tereddüt yaratıcı olmamalıdır.
Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının
açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
Somut olayda ise mahkemece gerekçeli kararda ""... için ilk 2.000,00.-TL"lik kısmı 03.04.2013 tarihinden itibaren geri kalan ve ıslah dilekçesi ile arttırılan 4.523,35.-TL"den kalan 2.523,35.-TL"nin dava tarihinden "" şeklinde tazminata hükmedildiği ancak kısa kararda ""4.523,35.-TL maddi tazminatın ilk 2.000,00.-TL"lik kısmını olay tarihi olan 03.04.2013 tarihinden itibaren geri kalan ve ıslah dilekçesi ile arttırılan 3.523,35.-TL"nin ise taleple bağlı kalınarak dava tarihinden itibaren"" şeklinde hüküm kurulduğu, bu şekilde gerekçe ile hüküm arasında uyumsuzluk oluştuğu ve bu hususun hükmü çelişkili hale getirdiği, hükmün bu haliyle infazda tereddüt yaratacak nitelikte olduğu açıktır.
Bu durumda mahkemece, taraflara yükletilen ödevlerin ve bahsedilen hakların hiçbir kuşku ve tereddüt gerektirmeyecek şekilde çok açık ve icra (infaz) edilebilir nitelikte hüküm kurulmak üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Kabule göre; somut olayda davalı ... tarafından dava tarihinden sonra davacı tarafa 233.652,35 TL ödeme yapılmış, mahkemece davalı ..."nın poliçe limitinin kalanı olan 16.348,65 TL"den sorumluluğuna hükmedilmiş, davalı ... aleyhine hükmedilen vekalet ücreti de 16.348,65 TL üzerinden hesaplanmıştır. Ancak davalı ... şirketi tarafından yapılan ödemenin dava tarihinden sonraki tarihte yapıldığı anlaşıldığından davalı ... aleyhine poliçe limitinin kalanından değil tümü üzerinden hesaplanarak davacılar yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Taşımacılık Ltd. Şti. vekili ve davalı ... ve Turz. Ltd. Şti. vekilinin tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davalılar ... Taşımacılık Ltd. Şti. ve ... Turz. Ltd. Şti."nden alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 14.123,74 TL kalan onama
harcının temyiz eden davalılar ... Taşımacılık Ltd. Şti. ve ... Turz. Ltd. Şti."nden alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 14/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.