17. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/4261 Karar No: 2016/7060 Karar Tarihi: 09.06.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/4261 Esas 2016/7060 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2016/4261 E. , 2016/7060 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı.... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R-
Davacı vekili, 01.06.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu müvekkiline ait... plakalı araçta hasar meydana geldiği, olayda .... tarafından sigortalanan ... plakalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, müvekkiline ait aracın kaza sonrasında maruz kaldığı hasarın kasko kapsamında onarımının 2.572,40 TL olarak gerçekleştiğini, ekspertiz raporu kapsamında müvekkiline ait aracın değerinde 7.500,00 TL değer kaybı bulunduğunun tespit edildiği ve ekspertiz için 400,00 TL bedel ödendiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 TL değer kaybı tazminatının faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili; 03.12.2015 tarihinde verilen ıslah dilekçesi ile talebini 2.500,00 TL"ye çıkarmıştır. Davalı .... ... vekili ve davalı ...; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile, 2.500,00 TL değer kaybı tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun (TTK) 102 ve devamı maddelerinde acentelik müessesesi düzenlenmiş, 105/2. maddesinde acentenin müvekkili namına dava açabileceği gibi kendisine karşı da aynı sıfatla dava açılabileceği düzenlenmiştir. Acente müvekkili adına sözleşme yapma ve TTK"nın 102. vd. maddelerinde belirtildiği gibi müvekkili adına işlem yapmakla yetkili olup, müvekkili adına borçtan doğrudan sorumlu değildir. TTK.nın 105/2. maddesi hükmüne göre, acentenin aracılıkta bulunduğu veya akdettiği sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklardan dolayı acenteye karşı doğrudan dava açılamaz, icra takibi yapılamaz, asaleten husumet yöneltilemez. Olması gereken, acentenin müvekkiline karşı husumetin yöneltilmesidir. Somut olayda da davalı, acente aleyhine değer kaybının tahsili amcıyla dava açılmıştır. Açıklanan şahsi hususuna da dayanılmadığına göre davalı acente hakkında, davanın husumetten reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetli olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı.... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı...."ne geri verilmesine 09/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.