Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/21906
Karar No: 2019/11513
Karar Tarihi: 18.12.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/21906 Esas 2019/11513 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İcra Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, davacı üçüncü kişi vekili memur işlemini şikayet ederek haczin iptalini talep etmiş, birleşen dava dosyasında ise davacı alacaklı vekili üçüncü kişinin istihkak iddiasının haksız olduğunu belirterek davanın kabulünü talep etmiştir. Mahkeme, asıl davada şikayetin reddine, birleşen davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, davalı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi kararı incelemiş ve ticaret sicilinden terkin edilen borçlu şirket hakkında takip işlemlerine devam edilebilmesinin tasfiye memuru ile ticaret sicile yöneltilecek dava sonucunda tüzel kişiliğin yeniden ihyası ile mümkün olduğunu, dosyadaki bilgiye göre borçlu şirketin kaydının 23.10.2014 tarihinde resen kapatıldığını ve dava konusu haczin 20.11.2015 tarihinde yapıldığını belirterek, dava ve karar tarihi itibariyle tüzel kişiliği bulunmayan şirket hakkında yargılama yapılamayacağı sonucuna varmıştır. Bu nedenle, davacı-birleşen dosya davalısı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazları kabul edilerek hükmün İİK'nin 366 ve 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca bozulması kararı verilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise; İİK'nin 99.
8. Hukuk Dairesi         2016/21906 E.  ,  2019/11513 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Şikayet-İstihkak

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl davada şikayetin reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı-birleşen dosya davalısı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Asıl dava dosyasında davacı üçüncü kişi vekili, haciz yapılan adresin talimatta yazan adres olmadığı, talimat icrasının talimata uymadığını belirterek, memur işlemini şikayet ile haczin iptalini talep etmiştir.
    Birleşen dava dosyasında davacı alacaklı vekili, üçüncü kişinin istihkak iddiasının haksız olduğunu, başka bir takip dosyasında aynı adrese hacze gittiklerinde borçlu şirketin adının girişteki büyük levhada yazılı olduğunu, borçlu şirket çalışanları ile üçüncü kişi şirketin çalışanlarının aynı olduğunu tespit ettiklerini belirterek, davanın kabulünü talep etmiştir.
    Mahkemece, asıl dava dosyasında talimat icrasının gösterilen adreslerde haciz yapmasının usule aykırı olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine, birleşen dava dosyasında, tüzel kişilerde istihkak iddiasının tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca ileri sürülebileceği, haciz mahallinde üçüncü kişi şirket lehine istihkak iddiasında bulunan kişinin tüzel kişiyi temsile yetkili kişi olmadığı, bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul olan süresinde yapılmış usule uygun bir istihkak iddiasının bulunmadığı gerekçeleri ile davanın kabulüne davalı 3. kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmiş, karar davacı-birleşen dosyada davalı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Asıl dava, memur işlemini şikayet, birleşen dava ise alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir.
    İstihkak davalarında geçerli bir haczin bulunması dava şartı olup, hüküm kesinleşinceye kadar yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilmesi gerekir.

    Bir sermaye şirketi davadan önce tasfiyesini tamamlamış, ticaret sicilinden terkin edilmiş ve keyfiyet ilan edilmiş ise artık şirket temsilcileri veya tasfiye memurları şirket adına dava açamayacak veya açılan davada şirketi temsil edemeyecek, dava açmış veya aleyhine dava açılmış olsa bile dava ve/veya karar tarihi itibariyle tüzel kişiliği bulunmayan şirket hakkında yargılama yapılıp hüküm verilemeyecektir.
    Dosya içerisindeki mevcut bilgiye göre; 23.10.2014 tarihinde davalı borçlu şirketin kaydının resen kapatıldığı, dava konusu haczin ise 20.11.2015 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır.
    Ticaret sicilinden terkin edilen borçlu şirket hakkında takip işlemlerine devam edilebilmesi tasfiye memuru ile ticaret sicile yöneltilecek dava sonucunda tüzel kişiliğin yeniden ihyası ile mümkündür. Bu kapsamda borçlu şirket ihya edilmeden yapılan takip işlemleri hukuken geçersiz ve yok hükmünde olup, Mahkemece şikayet ve dava tarihinde geçerli bir haciz bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin ve davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi de doğru değildir.
    Kabule göre de; Mahkemece birleşen davada geçerli bir istihkak iddiası bulunmadığı belirtildikten sonra, önkoşul yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi de doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı-birşelen dosya davalısı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nin 366 ve 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 18.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi